Ahmet Nesin's Blog

Ocak 27, 2012

YÜZ NAKLİM, YÜZSÜZ NAKLİM!..

Filed under: Uncategorized — ahmetnesin @ 8:15 am

YÜZ NAKLİM, YÜZSÜZ NAKLİM!..

Yumruğun ve tekmelerin nereden geldiğini kestiremiyorum. Sadece etrafımda “Konuş ulannn” diye bağırmanın ötesinde böğüren insanlar var. Kaç kişi olduklarını da saptamam olanaksız, her balyoz ağırlığında yumruk yediğimde gözlerim yuvalarından fırlayacak sanıyorum ama gözlerim bağlı, o bez parçası frenliyor gözlerimin ayaklarının ucuna düşmesini… Onlar “Konuş” dedikçe kafamda konuşacak, daha doğrusu atacak palavralar ama onları ikna edecek palavralar kurmaya çalışıyorum ancak beyin neyim kalmadı bende. Tekme ve yumruklarla konuşturamayınca kafama kum torbasıyla vurmaya başladılar.

Yüzümün ne duruma geldiğini merak ediyorum ama sanırım aynaya bakarsam bişey anlamam olanaksız çünkü gözlerimin şiştiğini hissediyorum. İşkencenin kaç saat sürdüğünü saptayabilmem de olanaksız, bırakın düşünme kavramını zaman kavramınız bile yok oluyor o iğrenç yerde. Bir ara baktım ki dayak faslı bitmiş, sadece refleksle ellerimi yüzüme ve karnıma götürüp getiriyorum. Size garip gelebilir ama “Keşke işkenceye başlasalar!..” diye düşünüyorum çünkü dayak faslı bitince bütün ağrıları aynı anda hissediyorum bedenimde.

Kapı bir açılıyor bir kapanıyor, Ağar Ağar adımlarla biri yaklaşıyor yanıma, yüzümü kapamışım, ayağıyla dürtüyor beni çevirmek için. Yüzüm ne duruma geldiyse kendisi bile korkuyor halimden ve hemen bağırıyor adamlarına, “Çabuk alın bunu ameliyathaneye ve yüzünü değiştirin!..

Beynim çatlayacak gibi, ameliyata kaçta girdim yada kaç gün geçti tahmin etmem bile olanaksız. Hafifçe elimi yüzüme götürüyorum yeni yüzümü tanıyabilmek için ama her yanım Amerikan beziyle kaplı. “Cartttttttttt” diye yırtasım var ama neredeyse kolumu kıpraştıracak halim yok. Yine kapı açıldı Ağar Ağar, sanırım bu kez gelen doktor ve asistanları. Hazır olmamı söylüyorlar, yüzümü açacaklarmış.

Meraktan çatlamak üzereyim, yeni yüzümü onlardan daha çok merak ediyorum, en çok da başkasının yüzünü taşımak onun huyunu yada kişiliğini almama neden olur mu diye düşünüyorum ve korkuyorum. Beyin naklinin bu yüzden yapılmadığını biliyorum, gerçi yüz değişimi aynı etkiyi vermeyebilir ama bisüre sonra onun yüzünü devamlı aynada görmekten o olabilir miyim diye korkuyorum.

İşte o an geldi, Ağar Ağar açıyorlar yüzümü, ben de onlar da meraktan nefeslerimi tutmuş durumdayız. Birden çığlıklar gelmeye başladı, bir koşuşturmadır gidiyor, girenin çıkanın haddi hesabı yok neredeyse, henüz gözlerimi açamadığımdan ne olduğunu tam kestiremiyorum, sadece güçsüz sesimle arasıra “Ne oluyorsunuz Netekim!..” diye bağırmaya ve anlamaya çalışıyorum. Birden bir sessizlik oldu ve ses tarzı ve tonundan yüksek rütbeli bir subay olduğunu tahmin ettiğim biri bana “Geçmiş olsun paşam, nasılsınız paşam…” diye kekeleyip duruyor.

Yeni yüzümü beğenmemiş olacaklar ki ertesi gün ben yine ameliyata alıyorlar. Yine aynı merak, aynı heyecan içinde bekliyorum yeni yüzümü. Onlar benden beter durumdalar esasında, nasıl bir hata yaptıklarını anlayamasam da telaş içinde olduklarını anlıyorum. Yeni yüzüm açılır açılmaz “Bana çabuk Red-Kit kitaplarımı getirin, ayrıca hastaneyi şortumla teftiş edeceğim, takunyalarımı da getirmeyi unutmayın…” diye bağırıyorum sağa sola. Yine koşuşturmalar başlıyor odanın içinde ve “Aman ani hareket etmeyin sayın başbakanım, size 5 öğün Çikita muzu vereceğiz…” diyorlar.

Tahmin ettiğiniz gibi yine ameliyat edildim, yeni yüzümü bitürlü beğendiremiyorum onlara. Sanki ben seçiyorum bu yüzü, hem yapıyorlar hem de memnun değiller. Ameliyattan yüzümün sinirleri laçkalaşacak ve ifademin devamlı yalaka şekli alacağından korkuyorum. Neyse yeni yüzümü de açtılar ve her şey gözümün önünden AKıP gidiyor. Birden diklenip “Odada bir tane bile asker doktor kalmasın, beni One Minute’de mi ameliyat ettiniz, zaten ben daha tek yetkili, sınırsız, sorumsuz cumhurbaşkanı olmadım mı?” diye bağırırken kanter içinde yatağımda fırlıyorum.

Bu nasıl bir uykuydu diye telaşlanıyorum, elim ayağım tutmuyor. Hemen bir arkadaşımı aradım, Libre-el-al, Libre-el-al bişeyler saçmalamaktan korkuyorum. Neyse ki onun bana gösterdiği tepkiden hiç değişmediğimi anlıyorum ve ağlayarak gülümsemeye başlıyorum…  

1 Yorum »

  1. Ağar Ağar açılan yüzünüzde ameliyet sonrası Çiller lekesi görmek kaçınılmazdı sanırım.
    Bu kadar çil ile Mesut gibi yaşamaya kalkıştığınızda sorun olmaz da,
    onurunuzla birçokşeyin farkına vadığınızda adama köşe Bucak kaçacak yer aratırlar,
    Urfa şehrine girişinizi yasaklarlar allah korusun!.

    Yorum tarafından zihni — Ocak 28, 2012 @ 10:18 am


RSS feed for comments on this post. TrackBack URI

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

WordPress.com'da Blog Oluşturun.

%d blogcu bunu beğendi: