HOŞGELDİN FATİH ALTAYLI!..
12 yaşındaki Kayserili bir çocuk babasından 5 lira istemiş, babası da şaşkın ve kızgın bir ifadeyle oğluna “Lennnn, nirden çıkarttın 5 lirayı, görüyonnu başıma gileni, her zaman 4 lira isterdin, 3 liranın nesini beğenmiyon, börüme şiş sokuluyo gibi oluyon, al şu 2 lirayı da, abovvv zaten cebimde 1 lira vamış…” der ve 1 lirayı oğluna verir.. Ve oğlan da parayı kaptığı gibi “Vooooo, iyi de ağzını sevdiğim babam bana da zaten 50 kuruş yetiyo…” der ve tabana kuvvet uzaklaşır.
Bu fıkra her aklıma geldiğinde hem çok gülerim hem de çok üzülürüm. Gülerim çünkü bir yöre ancak bu kadar güzel anlatılır. Üzülürüm çünkü bu anlatılan fıkra esasında tam bir Türkiye gerçeğini, bizim demokrasiye bakış açımızı anlatır. Biz demokrasi diye yazdıkça, bağırdıkça büyüklerimiz bize “Lennnn, nirden çıkarttın o ka demokrasiyi, görüyonnu başıma gileni, her zaman biraz isterdin, accuğunun da nesini beğenmiyon, börüme şiş sokuluyo gibi oluyon, al şu kömürü de, abovvv zaten cebimde az vamış…” der ve bize ileri demokrasinin ne menem bişey olduğunu anlatırlar. Biz de onlara Vooooo, sağol ağzını sevdiğim bana da zaten yarısı yetiyo…” der bir dahaki seçime kadar uzaklaşırız oradan.
Yşadığın sürece nasıl cennete gitmeyi düşler onun planlarını yaparsan, o kalorisi az, zehiri bol kömürü aldıktan sonra da sana kaç kişi ve zaman sonra iş ve aş geleceğini düşünür aç bilaç beklersin. Beklerken boş durmasın tabii ki bolca bir şekilde sana o kanserojen, az kalorili kömürü verene dua edersin, karın yada çocukların için dua etmezsin, bir oy uğruna sana bunu yine senden aldığı vergiyle parasını ödediği kömürü bedava dağıttığını sandığın kişiye edersin…
Bunların yanlış olduğunu yazadur istediğin kadar, birileri bu kadarını daha önce görmediklerinden bunu demokrasi sanıp sana dava açarlar. Bu sabah okudum, AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Taraf Gazetesi yazarları Ahmet Altan ve Perihan Mağden’e tazminat davası açmış.
Daha dün Odatv davasından tutuklu gazeteci kardeşlerim ve arkadaşlarımın tutukluluk hali devam ettiğinden bana bunlar hiç garip gelmiyor. Kendini gazeteci sanan bazıları istedikleri kadar kimin gazeteci olup kimin gazeteci olmadığına karar verme yarışında olsunlar ben her gazeteci, yazar ve aydın yargılandığında faşizme bir adım daha attığımıza inanıyorum.
Geçen hafta duruşmadaydım, beynim eskilere gitti, Doğan Yurdakul’u tanıdığımda 16-17 yaşında filandım. Neredeyse 40 yıl geçmiş aradan ve O hâlâ yargılanıyor. Şikayetçi mi kim, kendisini gazeteci sanan Nazlı Ilıcak. Şikayetini geri çekmesi beni ilgilendirmiyor, bunu baştan düşünemeyen insan kendisine demokrat diyemez bana göre.
Dün Istanbul’da olmadığımdan davayı internetten daha doğrusu Twitter muhabirlerinden izliyorum. Tam o sırada telefon çaldı, annem arıyor, bana Habertürk Gazetesi yazarı Fatih Altaylı’nın tazminat davası açtığını söyledi. Bunca davayı izlerken davalı olduğumu öğrendim birden.
Dava konusunu nasıl olsa mahkemede hesaplaşacağız da, sonuç yine yazının başında anlattığım Kayserili fıkrasına gelip tıkanıyor. Bir gazeteci başka bir gazeteciye dava açıyor. Çok isterdim Altaylı’nın yazıma yanıt verip beni mat etmesini. Ben de ona “Haklısın Altaylı, yanlış düşünmüşüm…” yada “Özür dilerim, kalemim sürçmüş…” derdim.
Ama şimdi iş değişik, yazdığım konu dışında bir dava, mahkemede konu hesaplaşması olmayacak, hangi tümce yada sözcükle hakaret ettiysem onun hesaplaşması olacak. Tek umudum bu dava sonucunda Fatih Altaylı’nın gazeteci olduğunu artık öğrenmesi ve kendisini savunması yada düşüncelerini ortaya dökebilmesi için elinde kalemi olduğunu anımsaması olacak.
Yıllardır “Ne zaman adam oluruz?” diye soru soruyorsun ya Fatih Altaylı, yazdığın binlerce yanıtla bitek sen biliyorsun ya “Ne zaman adam olacağımızı”… İşte yanılgın orada başlıyor, benim eşim, kızım, halam, teyzem, gelinim, anneannem, babaannem, bldızım adam olmayacak Fatih Altaylı, insan olmayı tercih ediyorlar. Seni gidi maço demokrat seni.
Fatih Altayli önce kendisi adam olsun,Biraksinlar artik tayypi yalakaligini,,
Yorum tarafından Coloradomy — Ocak 28, 2012 @ 3:46 pm
Fatih Altaylı bukelemun gibi herşeye adapte olmaya çalışıyor…!
Yorum tarafından Egoist Yorum — Ocak 29, 2012 @ 12:24 am
altayli ösym yi elestirirken, thy yi över.. bir bakani elestirirken diger bakani över.. yanlis anlamayin ben muhalefet degilim hesabi.. hakan sükür ü bile elestirirmis gibi yaparken 10 tane övgü düzdü..
bu arada fehmi koru ya rastladim tv de. aynen söyle dedi “basin özgürlügü yokmus gibi bir hava olusturulmaya calisiliyor” :)) sitcom tadinda izleyecegim artik politik tartismalari.. 2020 yilinda birileri bunlari bir komedi kitabinda toplayacak ama kimse inanmayacak..
Yorum tarafından ali — Ocak 29, 2012 @ 10:55 pm
Sayin Nesin, ola ki o yukarida yazdiklarinizi anlayabilse kalemi kagidi birakip pazarda domates satmaya baslardi.
Yorum tarafından Nico Nelis — Ocak 31, 2012 @ 9:21 am
herkese sataşan şımarık ,mızıkçı, mahallenin kabadayısı çocuk, bileğini bükemediği biriyle karşılaşınca onu Annesine şikayet eder ya….Fatih Altaylı işte o çocuk….Annenin de kabahati var tabii.
Yorum tarafından omer — Şubat 1, 2012 @ 9:39 pm