ERDOĞAN, DİN, ÇAĞDAŞLIK VE ÇAĞCILLIK!..

ERDOĞAN, DİN, ÇAĞDAŞLIK VE ÇAĞCILLIK!..

 

Çocukların dindar yetiştirilip yetiştirilmemesi tartışması uzadıkça uzuyor. Daha nereye kadar gidecek derseniz, eğer dozunu iyi ayarlayamazlarsa bu iç savaşa kadar gider. Dini bütün insanlar yetiştirmek yani dinci insanlar yetiştirmek ülkeyi dinle yönetmeye doğru götürür.

AKP genel başkanı Recep Tayyip Erdoğan dün de grup toplantısı konuşmasında bu konuyu tekrar gündeme getirdi ve “Dindar insan çağdaş olmaz mı?” diye sordu. Türkiye şartlarına göre bence böyle bir soru sorulamaz, bu soruda da yanıtında da hep bir kandırmaca vardır.

Burada “Dindar insan”dan ne anladığımız çok önemli. Ben “Dindar insan”dan dinine daha doğrusu Kur’an’a sonuna kadar bağlı ve bunu uygulayan insanı anlıyorum. Esasında işte bu konuda Recep Tayyip Erdoğan’la birleşiyoruz, o da benim düşündüğüm gibi olması gerektiğini bildiğinden “Dini bütün” öğrenciler yetiştirmek istiyor. Çünkü her “Müslüman” olduğunu söyleyen Erdoğan’ın işine yaramıyor. Dinci başı açık, içkisini içen, namazını kılmayan, olanağı varken kurban kesmeyen, zekat vermeyen yada Hac’ca gitmeyen kişinin dindarlığına inanmaz. O kişinin dindarlığı Kur’an’a uymaz.

“Dini bütün insan” yetiştirmek esasında çok önceleri başladı. Birileri belki bana kızacak ama bu konu İmam Hatip Liseleri’yle hız kazandırıldı. İmam Hatip Liseleri kuruluşuna uygun devam etseydi Türkiye bugün yaşadığımız sorunları pek yaşamayacaktı. Kuruluşuna uygun olsaydı İmam Hatip Liseleri’nden hâlâ sadece erkek öğrenci yetişecek ve senede sadece gereksinimiz kadar yani 5 bin, bilemedin 6 bin kişi mezun olacaktı. İlk olarak yönetmeliğe aykırı olarak okula kızlar alındı, sonra sayı sınırı kaldırıldı ve Türkiye’ye 100 binlerce “Dinci genç” yetiştirildi.

Türban konusu da bundan çok sonra başladı, önce başı kapalı İmam Hatip’li kızların mezun olması ve çoğalması beklendi, sonra salvo atışına geçildi. Hatta bizler üniversitelerde türban konusunda birbirimizi yerken onlar liselerde türbanı serbest bıraktılar çaktırmadan. Oysa İmam Hatip’te kızlar türbanlarını sadece Kur’an okuma dersinde takabilirler.

“Dindar insan çağdaş olmaz mı?” sorusundaki ilk yanlış çağdaşlık yanlışı. Çağdaş aynı çağı yaşayan insana dendiğinden şeriatçı da çağdaştır, faşist de, Marksist de… Erdoğan’ın söylemek istediği çağını yakalamak isteyen yani “Çağcıl insan”…

İşte sorun burada başlıyor, dinini sonuna kadar benimseyen yani dinci bir insanın “Çağcıl” olması olanaksızdır. En önemli neden İslamiyetin devleti yönetme dini olması, Kur’an’ın anayasa olması bunu yani çağcıl olmayı engeller. Kur’an insanların nasıl ve neye göre yaşayacaklarına, neden ve neye göre cezalandırılacaklarına karar verir. O yüzden Kur’an’a sıkı sıkıya inanan birinin yada partinin Kur’an’ın emirleri dışında yönetilmesine yada yönetmesine beyni razı olmaz, olmaması da kendi inancı açısından doğrudur.

2-3 örnekle bunu anlatabilirim size, hangi ülkeyi alırsanız alın bildiğimiz ceza kanunuyla yargılanmak dinci için uygun değildir. Çünkü ceza kanununda Kur’an’a ters yada kabul etmesinin olanaksız olduğu maddeler vardır. En basitinden imam olmadan belediyenin emriyle nikah kıymak bile İslamiyet’te olmayan bişeydir.

Ceza kanununa göre kadının tek başına şahit olması yeterlidir oysa İslamiyet’te kadın tek başına şahit olamaz, en az iki kişi olması gerekir. Kadın tek başına kendisine tecavüz edildiğini kanıtlayamaz İslamda, en az 4 şahidinin olması, onların da olayı görmesi gerekmektedir.

İslamda bir erkeğin 4 kadınla evlenmesi şart olmasa da uygundur. Oysa ceza kanununa göre böyle bişey suçtur, zaten nikah da kıyamazsınız. Bu şekilde yönetildiğimizi düşünün ve sınıf arkadaşlarınızdan bazılarının çok eşli yada arkadaşınızın kuma olduğunu düşünün, ne hissedersiniz acaba… Hatta 15-16 yaşındaki bazı arkadaşlarınız sınıfa çocuklarıyla bile gelebilir bisüre sonra.

Kurban ne amaçla kesilir, zengin keser ve fakire verir. Günümüzde pek öyle yapılmadığını hepimiz biliyoruz ama benim anlatmak istediğim başka, Kurban’ın ilelebet olması hep fakirin olmasını kabul etmek ve savunmaktır. Bütün bu anlattıklarım “Çağcıl” bir dünyaya ters olan şeylerdir.

Erdoğan dünkü konuşmasında “Siz bu gençliğin büyüklerine isyankar bir nesil mi olmasını istiyorsunuz?” diyor. Evet, ben isyankar olmayan bir neslin çağcıl olamayacağını, sorgulamadan büyüyen neslin çağını yakalamasının olanaksız olduğunu söylüyorum. Erdoğan’ın istediği neslin isyan etmesi olanaksız, orada her şey Kur’an’ın dediği ölçüde doğrudur çünkü isyan ettiğinizde cehennemlik olursunuz.

Çok daha fazla örnek vermek istemiyorum ama dünkü bir olayı kısaca yazmadan edemeyeceğim. Erdoğan, Çağcıl bir insan hızlı tren kazası davasının zamanaşımına uğramasına izin vermez, suçu sadece raylara atıp “Ohhhhhhh” çekmez. Çağcıllık zor istir anlayacağınız…