Ahmet Nesin's Blog

Şubat 29, 2012

28 ŞUBAT VE ATAOL BEHRAMOĞLU’YLA NAZLI ILICAK UYUMU…

Filed under: Uncategorized — ahmetnesin @ 2:03 am

28 ŞUBAT VE ATAOL BEHRAMOĞLU’YLA NAZLI ILICAK UYUMU…

28 Şubat darbesi denilince yine herkes yazmaya ve konuşmaya başladı. Kimileyin aydınlar ve yazarlar ne işe yarar diye düşünüyorum, sanırım Türkiye onlar için bulunmaz nimet dedikleri bir ülke, hemen hemen hergün yazacak ve tartışacak o kadar çok acımız var ki hiç komu sorunumuz yok. Sadece darbe ve darbe girişimlerini tartışıp yazsak bile hemen hemen hepimizin bikaç kitabı olur.

Hangi grubu izlersek izleyelim hemen hemen herkes darbeleri kendisine göre yontuyor. 12 Mart ve 12 Eylül darbelerinden çok çeken Ataol Behramoğlu’nu izledim dün gece CNN’de Cüneyt Özdemir’in programında, ne diyeceğimi şaşırdım, dondum kaldım TV’nin karşısında. Behramoğlu konuşmasında “Evet destekledim. Asla pişman değilim. 28 Şubat 1997’de askerler Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin o dönemdeki iktidarı tarafından başta eğitim olmak üzere yıkılmasına, bozulmasına engel oldular. Hayırlı olsun, mübarek olsun. Bakacağız, göreceğiz ülke nereye doğru gidiyor. Devam etsinler oy vermeye. Toplumun uyarılması lazım, aydınlatılması lazım. Her toplumun kendine özgü gerçekleri var. O dinamik yapı içinde algılamak düşünmek lazım. Ben darbe iyidir, demokrasi kötüdür demiyorum. Asla böyle bir şeyi savunmuyorum. Ama gerekirse olabilir. Biz bugün Türkiye’ye kötülük yapan kişileri bir kenara bırakıp, 28 Şubat’ı tukaka edelim, 27 Mayıs’a küfür edelim, Atatürk’e kadar uzatalım olayı. Böyle bir şey olmaz…” dedi.

 

Demokrat olduğunu savunan bir insanın askeri darbeleri “İşine gelene göre ayırması”nı sanırım hiçbir zaman anlamam olası olmayacak. Adnan Menderes ve hükümetini savunmam olası değil ama onların siyasetine karşı savaşım vermek için de askeri darbenin onları asmasını, seçilmiş başbakan ve bakanlarını asmasını asla anlayamam ve destekleyemem. Bu darbeye “Evet” dediğim zaman bana karşı yapılan darbeye karşı çıkma hakkım olmaz. Bana yapılacak her türlü işkenceye “Evet” demiş olurum, Adnan Menderes’in idamını sorgulayamazsam Deniz Gezmişlerin adını ağzıma alma hakkım olmaz.

Bunun tersini de yaşıyoruz zaten yıllardır, Nazlı Ilıcak yada onun gibi düşünenler 27 Mayıs’a karşı çıktılar ama 12 Mart ve 12 Eylül darbesini desteklediler. Bugün kendisine “Aydın” yada “Demokrat” diyen hangi yazarı okusanız biri darbelerden birini desteklemiş. Ama bugüne baktığımızda neredeyse hepsi birer anti-darbeci.

Türkiye’deki anti-darbeciler o kadar çok gruba ayrılıyor ki saymakla bitmez.

 

1-      27 Mayıs darbesini destekleyip 12 Mart ve 12 Eylül darbesini kınayanlar.

2-      12 Mart ve 12 Eylül darbesini destekleyip 27 Mayıs’a darbe diyenler.

3-      Başarılamayan 9 Mart darbesini destekleyip 12 Mart darbesine karşı çıkanlar.

4-      9 Mart darbesini yapamayıp da 12 Mart darbesinin içinde yer alanlar

5-      27 Mayıs darbesini yapıp da memnun kalmayıp Talat aydemir’le tekrar darbe yapmak isteyenler.

6-      12 Eylül darbesine kızıp ta darbe başbakan yardımcısı Turgut Özal’ı destekleyenler.

7-      12 Eylül ve 28 Şubat darbesine kızıp ama hiçbişey yapmadan onun anayasasını devam ettirip hükümet olanlar.

8-      28 Şubat darbesine kızıp ama onun sayesinde iktidara gelen hükümeti destekleyenler.

9-      28 Şubat darbesini destekleyip, 12 Mart ve 12 eylül darbesini destekleyenler.

10-  Meclis feshedilmedi diye 12 Mart darbesini darbeden saymayanlar.

11-  Bütün askeri darbelere karşı çıktığını söyleyip yaşadığımız sivil darbeye seslerini çıkarmayanlar.

12-   27 Nisan e-muhtırasını yazan genelkurmay başkanına devlet nişanı verenler.

13-  Yapılan sivil darbenin Fethullah Gülen tarafını destekleyenler.

14-  Yapılan sivil darbenin Recep Tayyip Erdoğan tarafını sevenler.

 

Biraz daha düşünsem kaç çeşit darbesever çıkar bilmiyorum ama sanırım en az bunun kadar çıkar. Yazdığım her darbeseverin karşısına onlarca isim yazabilirdim esasında ama bu işlemi size bıraktım. Yazmadıklarım kıskanır diye korktum, yarın öbür gün bana telefon açıp yada mesaj gönderip “Ya Ahmet, benim adımı neden en üste yazmadın…” derler diye ürktüm.

Bu kadar darbe seviyordun da Ataol Behramoğlu 12 Eylül sonrası neden Paris’e gittin, bir de hasret şiirleri yazdın. Kalaydın, bu kafayla onlarla da anlaşırdın kardeşim. Korkunun ecele faydası yok ki, korktuğunu o zaman ortaya koyaydın, en fazla “Korktu” derdik, ama şimdi diyecek laf bulamıyorum. Barış Derneği’nden hapis yatan şair Ataol Behramoğlu bir darbesever. Papatya falına bakacağım artık, barışsever, darbesever, barışsever, darbesever, barışsever, darbesever, barışsever, darbesever, barışsever, darbesever, barışsever, darbesever…

5 Yorum »

  1. Birinci 12 Eylul anayasasina “hayir” oyu verip, kuvvetler ayriligi ilkesine son vermek icin AKP’nin allayip pulladigi ikinci surum 12 Eylul anayasa degisikligine “yetmez ama evet” diyenler…

    Yorum tarafından Cevdet — Şubat 29, 2012 @ 8:22 am

  2. Asıl korkaklar, AKP’nin sivil darbesine boyun eğenlerdir. Asıl korkaklar ve aptallar, asıl darbenin 28 Şubat’la gelen 8 yıllık kesintisiz eğitime son verilerek dindar gençlik yetiştirme yolunun açılmış olduğunu görmeyenlerdir. Ataol Behramoğlu’nu değerlendirmek bu gibi çapsızların haddi değildir.

    Hülya İşbiliri Behramoğlu.

    Yorum tarafından Hülya — Şubat 29, 2012 @ 3:00 pm

  3. Demokrasinin olmazsa olmaz laiklik, insan haklari gibi kosullari onun icine yerlestirilmis bir truva ati tarafindan futursuzca bir saldiri altindayken elinizdeki araclarla bu saldiriya karsi koymanin mesrulugu tartisilmaz. Silahli guc de bu araclardan biri olduguna gore darbeye her kosulda karsi olmak budalaca bir romantizmden ote bir sey degildir. Helal olsun Ataol Behramoglu’na. Dimdik durup aklindan geceni egmeden bukmeden soylemis. Bazi avanaklar gibi altindaki platform sinsice oyulurken liboslara yakisir muglak, kaypak bir tutum takinmamis.

    Yorum tarafından Ilker Dinctug — Şubat 29, 2012 @ 3:32 pm

  4. 12 Eylul anayasa degisikligine evet diyen bügünkü korkaklar korkaklar

    12 Eylul anayasa degisikligine hayir diyen % 2 gibi bir azınlığa işkenceler yapmıştır hepsi yargılansın cezalarini çeksin 12 Eylul anayasa degisikligine hayir diyenler onların yüzlerine bol bol tükürsün

    Yorum tarafından fasafiso1982 — Mart 1, 2012 @ 12:53 pm

  5. Ataol Behramoğlu’nun Türkiye Yazarlar Sendikası’nı batırdığını unutmuşsunuz. Bu adamın Başkanlığı döneminde Sendikanın eşyaları bir üniversitenin boş bir odasına atılmış ve bütün faaliyeti durmuştu. Ama Başkan olarak Bekir Yıldız’ın cenazesine katıldığını hatırlıyorum. Ataol Behram oğlu, bir ne bir savaşçıydı, ne bir mücadeleci, ne de gerçek bir dava adamıydı.

    Babanızın da çok önemli bir hatası vardı. 37 kişinin öldürüleceğini tahmin etmesi ve Sivas’a gitmemesi gerekirdi. Gerçek bir dava adamı, kendisinin yüzünden, kendisinin varlığından ya da kendisinin yapacağı bir ziyaret ve konuşmadan dolayı katliam yapılmasını kabul edemez. Ataol Behramoğlu bir dava adamı değildir, babanız da Sivas katliamından dolayı gene bie dava adamı değildir… Ne olurdu, Sivas’a gitmese; o yapığı konuşmayı yapmasa, o kitapları imzalamasaydı?..

    1977 Takim Katiamı da buna benzer bişr nedenle olmuştu. Ben o zaman düşünmüştüm. Türkiye’de düello kültürü yok… Yaptığımız gösteriden etkilen kimse yok. Etkilenecek kimse de… Ne olurdu, evişmizde otursaydık?.. Ama, o zamanın büyükleri, “gidin Taksime, belki kör bir kurşuna rastlar ölürsünüz!” Basit bir gösteri için yaklaşık kırk insanın öldürülmesine zemin hazırlamış olduk! Yuh bize.. Ataol Behramoğlu iyi bir savaşımcı değil mi? Varsın olmasın… Siz de olmayın…

    Yorum tarafından Rıza GÜNER — Mart 5, 2012 @ 5:30 pm


RSS feed for comments on this post. TrackBack URI

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

WordPress.com'da Blog Oluşturun.

%d blogcu bunu beğendi: