KOCAELİ KİTAP FUARI VE ŞERİATÇI ANAYASA!..
“Dikkat, dikkat, sayın izleyiciler, TÜBİTAK standında arkeolojik kazı çalışması yapılacaktır…”
“Garfield karakteri gün boyu kitaplarını imzalayacaktır…”
“…….. ……. İmza programını gerçekleştirecektir.”
“…… …….. imza töreni yapacaktır…”
“……. ……. önemle danışmaya gelmeniz rica olunur…”
“Konferans salonu C konferans salonunda başlayacaktır…”
“…………….. plakalı araç şoförünün sahibinin aracının başına…”
“Ahmet Nesin ………. Yayınevi standında yapılacaktır…”
Yukarıda yazılanlar Kocaeli Kitap fuarının anonslarından bikaçı. Bişeyi istemekle yapabilmek arsında dağlar kadar fark olduğunu hiç bu kadar aleni görmemiştim. İzmit Büyükşehir Belediyesi kitap fuarı yapmak istiyor ama işi profesyonellere yaptırmayınca eline yüzüne bulaştırıyor.
Son yazdığım anons şaka değil, imza bölümü yani ne olduğunu anlamadığım “İmza programı” bölümü çıkınca okuduğunuz gibi yapılan ben oluyorum. Birincisini duyduğumda dil sürçmesi sandım ama aynı anons 1-2 dakika sonra tekrar yapılınca anonsu yapan biri türbanlı diğeri türbansız iki bayana çok kötü bağırırken buldum kendimi. Hatta bana boş dosya kağıdı da uzattılar şikayet etmem için. Ben de “Ne yani dilekçe verip ‘Ben yapılmadım…’ mı yazacağım!..” diye gürleyip ayrıldım yanlarından…
Fuar ilerledikçe bunların hata olmadığını, her şeyin planlı olarak yapıldığını gördüm. Fuar din ve şeriat üzerine kurulmuş. Bugüne değin adını duymadığım insanlardan dini konuşmalar dinledim. Fuarın ilk günü biri yolumu kesip Allah’ın indirdiği kitaptan bahsetti adımla hitap ederek. Daha sonra bir başkası türban dersi verdi yine inatla. Baktım bilerek yapılıyor, sonrakileri ciddiye almadım.
Ama esas sorun konuşmacılardaydı. Konuşmacıların çoğu kitap yerine yeni yapılacak anayasayı konuşuyordu. Tek madde vardı konuştukları, o da anayasadaki laiklik konusu. Yüzde 98’i Müslüman olan bir ülkede devletin bir dini olmalıydı. Yani Türkiye bir din devleti olmalıydı, Osmanlı zamanında ülkenin yüzde 30’u yabancı olmasına karşın bu böyleydi ve şimdi neden olmuyordu.
Anlayacağınız kitap fuarında konuşulan konu şeriatla yönetilmesi gereken Türkiye’ydi. Başkaları da vardı, mesela br konuşmacı kendisini izleyen 10-12 yaşlarında bir çocuğa gidip “Allah’la aran nasıl?” diye sordu.
– Gayet iyi…
– Neden?
– Çünkü namaz kılıyorum…
– İşte doğru yanıt bu,………..
Ben Kocaeli Kitap fuarına ilk kez gittim. Kimi arkadaşlar iyi olduğunu söylemişlerdi. Demek ki onlar sadece satış üzerinden değerlendirmişler. Konuşmaları pek dinlememişler yada anayasa konusu o dönemde gündemde olmadığından pek böyle değildi.
Bir daha bu fuara katılmayacağım. Bunun nedeni inançlarıma aykırı ve ters olan bişeylerin istemeden kullanıcısı konumuna düşmek istemiyorum. Türkiye’deki bütün demokrat yayınevlerini de oraya davet erek demokrat olduğunu kanıtlamaya çalışacaksın ama neredeyse bütün konuşmacılar Allah, din ve şeriatı konuşacaklar. Bu seneden sonra kimi yayınevleri ve yazarların da bence katılıp katılmayacaklarını düşünmeleri gerekiyor. İleri demokrasinin ılımlı İslam AKP modeli yine bir oyun oynuyor ve ben yokum içinde…
insanların Allah’ı Peygamber’i İslam’ı konuşması sizi neden bu kadar rahatsız ediyor? Allah’ın İslam’ın olduğu yerde demokrasi olmaz mı?
Yorum tarafından DemokratMüslüman — Mayıs 23, 2012 @ 7:08 am
Beyefendi yazıyı doğru okumamışsınız sanırım; insanların Allah ı peygamberi islamı konuşması en azından beni rahatsız etmiyor.Yazıdan Ahmet Nesin’i de rahatsız ettiği izlenimini çıkarmadım.Bir kitap fuarı yapılmış ve yapılan bütün konuşmalar; seçilen bütün konuşmacılar din üzerine.Ayrıca islamın olduğu yerde değil ama; yazılanlardan anlamanız gereken dincilerin olduğu yerd demokrasi olmaz çünkü adamlar “laiklik” istemiyorlar ve şimdiye kadar öğrenmediyseniz öğrenin eğer demokrasi olmadan laiklik olur ama laiklik olmadan demokrasi olmazzzzzz.Umarım anlatabilmişimdir..
Yorum tarafından Ebru — Mayıs 23, 2012 @ 3:40 pm
“insanların Allah’ı Peygamber’i İslam’ı konuşması sizi neden bu kadar rahatsız ediyor?” türünden biraz tehdit biraz da duygu sömürüsü kokan yorumlar cehaletinizi gizleyemiyor. düpedüz dini faşizmi demokrasi olarak yutturmaya çalışıyorsunuz.. laiklik olmadan demokrasi olmaz. laikliği içselleştirmeyen müslüman ya da herhangi bir inanan, demokrat değil dogmatiktir.
Yorum tarafından tayga — Mayıs 27, 2012 @ 7:11 am