ERDOĞAN SURİYE ÜZERİNDEN KÜRT ÖLDÜRTEBİLİR…
Türkiye’de Kürt sorunu son 30 yıldır en hızlı şekilde tartışılıyor ve savaşı yapılıyor. Bizler de, yani aydınlar, politikacılar, bilimciler, eski askerler, eski solcular, yeni yerli yersiz uzmanlar, aklınıza kim gelirse bu işin ekonomik yanını tartışıp, ekonomik haklarını verirsek düzelir mantığıyla akıl yürütüyoruz. Oysa Kürt sorunu Osmanlı’nın yada Türklerin, Kürt topraklarını işgal ettiği gün başlamıştır. Bu dediğimi inkar eden zaten başından işgalci zihniyete sahiptir ve tartışmanın da bir anlamı yoktur. Her işgal sonunda bir ayaklanmayı getirir, uluslararası alanda da haklılık kazanır.
Bu sorunu “Kürtlere eşit haklar” gibi bana göre ırkçı bir yaklaşım yerine, yani o bölgelere “ekonomik, sosyal yardımlar yaparsak”ın dışında “Bizim burada ne işimiz var, neden geldik başkasının toprağına diye düşünürsek sanırım çözümü daha kolay buluruz. Olaya bu açıdan bakmazsak, başkasının toprağını kendi toprağımız diye savunursak tartışma bitmez. O zaman da olaya sadece askeri çözüm üzerinden bakar ve iki taraftan ölü sayılarını ölçer, maç havasına döndürür, skor muhabbeti yaparız. Oysa bu işin çözümü asker değil, masa başı ve meclis. Sen hem adamın topraklarına girip hem de “Sana ne gibi haklar verebilirim?” diye başka ulus halkı adına karar vermeye kalkarsan çözüm olmaz. Çözüm Türklerin değil, Kürtlerin istediği kadardır.
Bir haftadır o bölgeye 7 tabur asker gittiğini okuyoruz. Yine kimi ırkçılar işin biteceğini sanıyor ve kendilerine göre şehit haberi geldikçe üzülüp, Kürtlerin öldüğünü duydukça seviniyorlar. 7 tabur askeri duyduğumda arkadaşlarıma “Çok kanlı olur ve çok asker ölür” dedim. 7tabur dediğiniz boru değil, en az 5600 kişiden oluşuyor. 1 tabur 800-900 kişi arasında.
Hükümet sadece o bölgede Kürtlerle savaşmıyor, bir de kahramanlık edip Suriye’yi demokratlaştırmaya çalışıyor, bunu da Müslüman Kardeşler’e destek vererek yapıyor. Kimse Türkiye’nin Suriye politikasını anlamadı ama Hatay’da olanlar, kamplar ve adam göndermelerle Suriye ile bir savaşın içinde olduğumuz da net ve açık.
Bikaç gündür sınır kapılarında top sesleri duyuluyor, Suriye iç savaşı neredeyse olduğu gibi sınır kapılarına dayandı. Sınır kapılarını aşağıda verdim, başka hiçbir ülkeyle bu kadar sınır kapımız yok, başka hiçbir ülkeyle bu kadar şehir sınır değil. Tam 6 şehir otomatikman bu savaşın içinde.
Hatay (Kapalı) |
||
Tabloda görüldüğü gibi bu sınır kapıları yada şehirleri Kürtlerin yaşadığı yerler. Burada büyüyecek içsavaş yada savaş çok sayıda Kürdün ölmesine neden olacak. Erdoğan kendi iç savaşıyla Suriye iç savaşını birleştirerek ciddi bir katliama neden olabilir ve bunun adına da “Biz yapmadık, Suriye yaptı” diyebilir. Erdoğan’ın Suriye inadına bir de bu pencereden bakmakta fayda var, ölen fakir halkın askeri Erdoğan’ın iç umuru olmayacaktır, Kürtler zaten umuru değil, Suriye’ye gelecek demokrasi de yok zaten, Erdoğan demokrasiden anlamıyor. Şanlıurfa’da kimi ilçeler boşalıyor, bunlar tam da Erdoğan’ın istediği şeyler, hem asker, hem Kürt gerilla hem de Suriyeli ölümleri artabilir, her ölüme karşı çıkmak zorundayız, sokağa çıkıp Erdoğan’a “Dur” demeliyiz.
İzninizle çok haklı bulduğum bu tespitleri sayfamda yayınlayacağım.
Yorum tarafından Mahir — Eylül 21, 2012 @ 7:55 am
Sen hem adamın topraklarına girip hem de “Sana ne gibi haklar verebilirim? …….. bu mantığınızla dünyadaki bütün ülkelerin toprağının gerçek sahibinin başka devletler,uluslar olduğunu söylüyorsunuz. eskiden savaş hukuku yoktu ve isteyen istediği yeri işgal ediyordu ve oranın sahibi o işgalciler oluyordu. kürtlerin isteklerinin toprak olduğunu biliyorsunuz. sosyalizmde sınırsız bir dünya şiarıyla mücadele ederken sırf amerikan bağımlısı bir kürt devleti kurulması isteğinize anlam veremiyorum
Yorum tarafından cemgil — Eylül 21, 2012 @ 10:16 am
“Oysa Kürt sorunu Osmanlı’nın yada Türklerin, Kürt topraklarını işgal ettiği gün başlamıştır. Bu dediğimi inkar eden zaten başından işgalci zihniyete sahiptir…” Yukaridaki bu bakis acisinin sosyolojik veya tarihsel hicbir temeli veya mantigi yok! Vasat!.. Neden derseniz, 1000 yil oncesine gidip, sorun o zaman su irk su topragi isgal edince basladi demenin, 12.000 yil once Homo sapiens Afrikadan cikinca tum savaslar, irkcilik vb. sorunlar basladi demekle hic bir farki yok. Keske yeni evrimlesen tur oralardan hic cikmasaydi, herkes ilk turlestigi toprakta kalsaydi, o zaman hic sorun olmayacakti. Sacmalik! Kurtler oradan once neredeydi, Almanlar onceleri neredeydi, Fransizlar neredeydi, Amerikanlar neredeydi? Sordukca, daha da anlamsizlasiyor, degil mi! Zaman sinirini ne zaman olarak alacaksiniz peki? Su tarihte su toprak su insanlarindi, o tarihi sinir olarak alalim, sonra gelenler isgalci olsun vb. Insanoglunun nasil yapida oldugu, tum dunyanin felaketi oldugu gercegini gecerseniz, boyle gereksiz cikarimlarda takilir kalirsiniz.
Yorum tarafından Emin — Eylül 22, 2012 @ 7:31 pm
Yürüttüğünüz mantık süpermiş. Kürt topraklarını işgal mi ettik hemen verelim sorun çözülsün, olsun bitsin. Ama dur Kürt dostlara adil davaranıp diğer Anadolunun kadim sahiplerini es geçemeyiz. Misal Ege de Yunanlılarındı. Ataları Bizanslıların topraklarını da çalmadık mı hadi onlara da çaldığımız yerleri geri verelim ama bununla da bitmez ki Anadolu’nun karış karış her yeri biz pis Türklerin işgaliyle elimize geçti masum Kürtler, Rumlar, Ermeniler vs mantar gibi topraktan bittiği için Anadolu’nun doğal sahiplerinin haklarını gaspettik. Onların imalat yeri Anadolu’ydu ama biz barbar Türkler Orta Asya’dan gelip bu mazlum milletlerin toprağını ellerinden aldık. Hemen tası tarağı toplayıp Orta Asya’ya geri dönelim belki Çin ve komşu ülkeler izin verirse sığınırız bir yerlere. Ama mantık yürütmeye devam edince sorun bununla da çözülmüyor malesef. Bölge ülkeleri ve milletleri yine topraklarını istila ettiğimizi söylüyorlar. Ne yapalım Ahmet bey? Ölelim mi? Elimizde olmayan sebeplerle bu ülkede doğduk diye her allahın günü terörle güne merhaba demek bizim kaderimiz mi? O toz kondurmadığınız gerillalar son bir kaç ayda memleketimden iki can aldılar. Ne yapayım insanıma kurşun sıktılar, mayınla parçaladılar diye boyunlarına mı sarılayım evimi toprağımı buyrun alın sizin olsun mu diyeyim? Ama dur sitem etmeye hakkım yok işgalciyim sonuçta. Ben bunları söyleyemem, söylersem ırkçı pis bir faşist olurum. En iyisi herşeyin doğrusunu bilen aydın bir insana yani size ve önerinize onay vereyim. En iyisi susalım ve.Güneydoğu Anadolu’da ezelden beri default olarak var olan Kürt halkına işgal ettiğimiz topraklarını geri verelim ve verdiğimiz rahatsızlık için özür dileyelim ve umalım ki , şehir merkezlerinde molotof atıp, işyerlerini taşlamaktan, araç yakmaktan vazgeçisinler, mayın döşemesinler. Gerçi bu dediklerini yapmakta haklılar ne de olsa işgalci olan biziz. Daha doğrusu bu ülkede doğmakla hat etmişiz.
Ben sizin önerinizi uzun vadede çok mantıklı buluyorum. İşgal ettiğimiz her karış toprağı geri verip en iyisi ağaçtan inip insan olduğumuz Afrikaya geri dönelim. Bizim dışımızda her ulus zaten default olarak dünya haritasında bugün oldukları yerde mutlu mesut barış içinde yaşıyorlar bir biz sorunluyuz. Her türlü fitne, barabarlık bizim eserimiz. En iyisi en başa dönüp ordan yeniden başlamak…
Bir dakika… İyi de orada da Afrikalı uluslar vardı değil mi? Yine sorun, yine işgal sorunu. Afrikaya gidip Afrikalı ulusların ellerinden topraklarını almaya çalışan işgalci Türk sorunu. Söyleyin Ahmet bey uzayda kimseyi rahatsız etmeyeceğimiz var mı bildiğiniz bir gezegen? İşgal etmememiz için boş olması lazım ama. Siz yerini söyleyin uzay gemisinde yerimizi ayarlatalım. Çünkü bu ülkede yaşamaktan, hergün bin bir türlü sorunla yüzleşmekten bıktım. Siz bir yer bulamazsanız para biriktirİp yurt dışına taşınıcam. Lüften cevap verin. Yeri yurdu olmayan işgalci Türklere gidecekleri bir yer varsa lütfen siz söyleyin de neresiyse artık bir an önce gidelim kurtulalım!
Yorum tarafından urukhaifrommordor — Eylül 22, 2012 @ 10:18 pm
Bu yazıya Kürtler bile bir anlam verememişlerdir.
Yorum tarafından Hasan Bektaş — Eylül 24, 2012 @ 9:47 pm
Son derece tehlikeli bir mantik onermesini dile getiriyorsunuz. Bugun ayrilikci kurtlerin aldiklari tavir yuz yil once Anadalu’da yasayan ermeni ve rum ayrilikcilari tarafindan sahneye kondu. Kendileri icin son derece elverisli kosullarda bile sonuc her iki halk icin de trajediyle sonuclandi. Yuzbinlerce masum insan bir avuc sorumsuz maceraci yuzunden telef oldular. Bugun de benzer bir sureci yasiyoruz. Eger tarihten biraz ders cikarabilirlerse Kurtler icin en ideal cozum demokratik bir Turkiye icinde kulturel haklarina sahip bir halk olarak yasamalaridir. Bunun alternatifi bagimsiz bir Kurdistan degil, korkunc bir etnik temizlik olur. “Ermeni ve rum etnik temizlikleri yuz yil onceydi, bu cagda boyle seyler olmaz” diyen varsa Balkanlarin son yirmi yillik haline bakip ibret alabilir.
Yorum tarafından Abdulcanbaz — Eylül 25, 2012 @ 6:07 pm
tezkerenin geçmesi suriyeden çok orada yaşayan kürtlerin bir otorite olmasına karşı bir hamlenin başlangıcı gibi görünüyor. böylelikle kürt sorununda çözümsüzlük daha geniş bir alanda savaşın devam etmesi, türkiyenin daha fazla enerji kaybı yaşayamasına neden olacaktır. bir kaç seneye kadar kürt sorununda adım atmak zorunda kalınacak gibi.
Yorum tarafından Suriyeli — Ekim 5, 2012 @ 2:02 pm