T – SHİRTLÜLERLE BA – SHİRTLÜLER…
Benim sıtkım sıyrıldı artık bu türban konusunda çevrilmeye çalışılan oyunlardan, Bizans entrikalarından. Herkes dahi, herkes demokrat… Erkeklerin emriyle kadınların örtünmesini demokratlık sayanlardan tutun da, başı açık kadını tahrik unsuru olarak görenlerden ve onlara hak verenlerden, hatta beni sapık olarak gören bu düşünceden, başı açık kadın gördüğümde benim tahrik olacağıma inanan ve karar veren kitaptan da, erkeklerden de, kendini demokrat addedenlerden de içime fenalık geldi artık.
Bu vesileyle çalışan kadına hakaret eden imamdan da, daha okuma yazmayı bilmeyen çocuğu Kur’an kursuna gönderenden de, kadınının örtünmesini emredip örtünmeyenlerin etek boyuna karışanlardan, benim giydiğim slip mayodan rahatsız olup da karısına imam nikahlı kuma yada metres getirenlerden, İslamın hiçbir şartını yerine getirmeden kendisine Müslüman diyenlerden, Kur’an’ı tek satır okumadan Kur’an’a inandığını söyleyenlerden daral geldi artık.
Çocuklara okulda serbest giyinmeyi getireceklermiş, serbest ne demek bunu bile bilmeyenler yapıyor bunu. Serbestlik 4. maddede belirlenen sınırlamalara göre yapılacakmış, sınırlama var ama serbestsin. De get be kardeşim, neyi, kime kandırmaya çalışıyorsun. Çok serbestsin, beden eğitimi dersinde eşofman giyilecek, şort yasak, şimdilik okul takımındaysan maç zamanında şort giyebilirsin, neyse ki okullarda yüzme yok henüz, haşemaya zorlanmayacak henüz çocuklar.
Çocuklar okula şeffaf kıyafetlerle gelemeyecekmiş, yahu siz okulu yada oraya gelen öğrencileri ne sandınız, çocuklar okula geliyor, şeffaf niye giyinsin, böyle madde mi konulur? Vücut hatları belli olmayacakmış, olur, çocuklarımıza 2’şer beden büyük alırız da kıçlarını toplaya toplaya sözlüye kalkar, okulda düşe kalka yürürler artık.
Derin yırtmaçlı etek de yasakmış, siz bu okulları yada çocuklarımızı neyle karıştırıyorsunuz da böyle hakaretamiz yasalar koyuyorsunuz. Erkekler bıyık ve sakal bırakamayacakmış, tuh gördünüz mü şimdi, bütün liseli çocuklar traş olmaya zorlanacak, oysa cumhuriyet kuruldu kurulalı sakal ve bıyık ne güzel yakışıyordu ortaokul öğrencilerine. Söylemesi ayıp benim oğlan erken gelişti de ilkokul 3’te bıyık, 4’te de sakal bırakmıştı zaten. Neyse ki artık kazık kadar da, o sorunu kalmadı.
Kızımın okulundan çağırmışlardı yıllar önce, telaşla gittim de müdür bey kızımın eteğinin yırtmacının çok kısa olduğunu söylemişti. “Hemen yırtsaydınız müdür bey…” demiştim adama da akşam kızımı sabaha kadar haşlamıştım. Zaten kızımın ders kitaplarını 2. El alıyordum, bütün param onun ortaokuldayken kullandığı makyaj malzemelerine gidiyordu. Hatta bir ara Mak-Fuk-Fon’a bile başvurdum, kızı olmayanlar bilmez, Mak-Fuk-Fon Makyaj Fukara Fonu’nun kısaltılmışı.
İnsan sağlığını olumsuz etkileyen şeyler de giymek yasakmış. Ne güzel bir itiraf, demek sen devlet olarak insan sağlığına zararlı kıyafetler satılmasına izin veriyorsun. Nasıl denetleyeceksin bunu, kızım yada oğlum okula geldi, kıyafetleri kıfayetsiz gördün, sizden beter olmasın, hepsini alıp incelemeye, laboratuara mı göndereceksin, çocuğum rapor çıkana kadar okulda cıbıl mı dolaşacak, senin yüzünden çarpılacak mı bir de!.. Sen devlet olarak bunun satışını engelleyemiyorsan benden ne yapmamı bekliyorsun.
Okul içinde başı açık olacakmış, ne büyük bir lütuf buyurdunuz öyle, peki yıllardır imam hatipte neden okuduğunu anlayamadığım kızlar okulda başları açık mı dolaşıyor, sadece Kur’an derslerinde kapatmaları gereken başları her derste kapalı değil mi. Bütün tartışmayı üniversitelere çekip de liselerde devamlı kapalı kızları siz unutturmadınız mı?
Bundan sonra yatılı okullarda aşağıdan yukarı çızıklı pijamaları da yasaklayın, tabandan örgütlenmeyi simgeler, dikkat edin pijamalar yukarıdan aşağı çızıklı olsun. T – shirtler soldan sağa çızıklı olmasın, dikişlere bakın, dikiş yeri sol taraftaysa hemen okuldan atın. Hatta t – shirt giyenlerle ba – shirt giyenleri aynı sıraya oturtmayın, hatta ve hatta asla aynı sınıfa dahi koymayın.
Short giyenlerle shirt giyenlerin okumasına da gerek yok zaten, siz ba – shirtlülere önem verin yeter. Bir de unutmadan söyleyeyim, en demokrat başbakan Turgut Özal’ın askerleri shortuyla selamladığı fotoğrafı arşivlerden kaldırın yada o fotoyu Yeni Akit gazetesine gönderin, onlar Özal’ın sadece kaşının gözüktüğü hale getirirler onu.
[…] KAYNAK […]
Pingback tarafından T – SHİRTLÜLERLE BA – SHİRTLÜLER… / Ahmet NESİN Yazdı… | Telgrafhane / Emeğin yanında, Aydınlanmanın izinde — Kasım 28, 2012 @ 4:39 pm
Sayın Ahmet Nesin, elinize, yüreğinize, kalemizinize sağlık. Duygularımızı ve düşüncelerimizi toparlayıp kelimelere döktüğünüz için…
Yorum tarafından şelale — Kasım 30, 2012 @ 2:03 pm
Zaman geciyor, Hergün bir yaprak, Hergün bir damla daha hayattan, Büyüyorum anne. Hani içinde bir kıvılcım olur ya, Hani herşey çok güzeldir, Benim kıvılcımım kor oldu, Ama bak herşey yolunda değil anne. Hani ufacık bir bebekken, Sadece acıkınca ağlarmışım, Başka zamanlarda sürekli gülermişim, Artık sadece acıkınca ağlamıyorum anne. Bak yıllar ne çabuk geçmiş, Sadece gülünmeyecegini öğrenmişim, Belkide öğretilmişim. Ben büyümüşüm be anne. Yanından ayrılmayan kızın, Bak artık uzaklarda, Üstelik yalnız, Hemde herkesin içinde anne. Öyle birde tuzağa düşmüşki, Of dese olmaz, yok dese hiç, Adını bile koyamamış, Yardım etsene anne. Anlayacağın eskiyi özledim anne, Yeniden çocuk olmayı, Sadece acıkınca ağlamayı, Ve hiç şimdiyi yaşamamayı. Zaman geriye gitmez değil mi? Ya da ben yeniden çocuk olamaz mıyım? Söylesene onu unuttum diyebilir miyim? Yani herşey söylemek kadar kolay olabilir mi anne? Dur söyleme, Ben yine hayal kuruyorum değil mi? Sadece kendimi kandırıyorum değil mi? Peki kalbimi kim kandıracak anne? Eskiden günlerin, hatta dakikaların hesabını tutardım, Şimdi günlerden Cuma belki de salı, Günlerin ne önemi kaldı ki, Takvimlere bile küs oldum anne. Yinede ayaktayım, direniyorum. Belkide bir ışık arıyorum, Bulunca herşeyden kurtulabileceğim, Ne güçlü büyütmüşsün beni anne! Sen yinede beni merak etme, Herşeyle savaşmayı, Güzel günlerinde olacagını, Ben senden öğrendim anne. Yinede buralar güzel, soğukları saymazsan. İnsanlar mutlu, beni saymazsan. Gündüzler ve gecelerde iyi, yalnızlıgımı saymazsan. Beni soracak olursan anne, Ben de iyiyim, içimdeki yangını saymazsan.
Yorum tarafından Piracetam — Aralık 7, 2012 @ 6:23 am
Kanuni alışmıştı artık ata, Hafsa Hatun onu at üzerinde emziriyor yada uyutuyordu. 1 yaşına gelmeden ata artık kendisi biniyordu, hatta annesi başka attayken eğilip süt emdiğini söylerler, fotoğraf çekilmiş ama sanırım MİT yok etmiş o dönem.
Yorum tarafından Idebenone — Aralık 9, 2012 @ 2:58 pm
Örneğin, arabamız olmadığı için okula yada işe arabayla gidememekten, otobüs yada dolmuşla gitmekten şikayet etmek yerine; otobüse binebilecek kadar imkanımız olduğuna, o mesafeyi yürümek zorunda kalmadığımıza şükretmeliyiz.
Yorum tarafından silver account — Aralık 12, 2012 @ 11:25 pm
Toplamda, işin vahim tarafı maalesef şu: Bunları yaparken Başbakan Erdoğan kendi içinde tamamen tutarlı. Çünkü artık her fırsatta Batı’ya sefer düzenlemeye başladı. Obama’ya dümdüz gitmesinin ardından, Mısır Başbakanı Hişam Kandil’e şunu söyledi: “Bilesiniz ki Batılı güçlerin bütün derdi, İslam dünyasını kendi içinde paramparça etmektir, parçalamaktır” (Cumhuriyet, 18.11.2012). Aman yarabbi! Bunu söyleyen kim? Bizi niye almıyorsunuz diye AB’yi devamlı kınayan bir başbakan ve ayrıca Medeniyetler İttifakı hareketinin eşbaşkanı! Allahtan, toplantıda münasebetsiz bir gazeteci çıkıp: ‘Hişam Kandil’in adından aklıma geldi: Gazze’yi bombalayan İsrail’i kınıyorsunuz, ama kendiniz gidip Kandil’i (ve Uludere’yi) bombalıyorsunuz’ dememiş.
Yorum tarafından Piracetam — Aralık 17, 2012 @ 5:48 am
islam da kadın için esas olan baş örtüsü değil tesettürdür.baş örtüsüde tesettürün bir gereğidir yani nasıl ki vücudumuzda her hangi bir uzvumuz olmayınca vücut eksiktir,kendimizi eksik hissederiz baş örtüsüde tesettür için öyledir.tabiki başı açık olan dindar değil başı kapalı dindardır diye de bir kaide olamaz.birde burada dindar dan kasıt anlatılmak istenende önemli!Sayın NECİP FAZIL KISAKÜREĞE sormuşlar namaz kılmayan kafirmidir diye, o da namaz kılmayan kafir değildir ama kafir de namaz kılmaz.belki ağır gibi gele bilir bu örnek ama ince bir kıyaslama yapılırsa işin özü anlatılmak istenen anlaşılır.elhamdülillah inSanız(MÜSLÜMANIM DEMİYORUM)AMA isan olarak yaratılış amacımıza uygun bir insanmıyız.ÖNEMLİ OLAN DA BU KISIM!
Yorum tarafından silver price — Aralık 19, 2012 @ 7:36 pm
iyi, kötü, çirkin 16 Ağustos 2012, Perşembe 23:04:29 başı açık olup servis yapılması doğalda kapalı olunca mı yapılamıyor? açık olanlar az müslüman ondan dolayı içki servisi yapabiliyor da kapalı olanlar tam müslüman diye mi yapamıyor? dünyada başı açık kadın daha az müslüman ya da kapalı olan daha müslüman diye bir ölçü birimimi var? ölçek olarak dini kitap esas alınacaksa acaba kadınlardan hostes yapılır mı? nereye gidiyor bu yorumun sonu bilemedim! komedi dükkanı 🙂 çelişkiler yumağı! çok müslüman az müslüman! siz bu sığ ve asla nihai sonuca erdirilemeyecek tartışmaya devam edin, ülke olarak buna çok ihtiyacınız var, belki mesele çözülürse, işsizlik sorunu, terör sorunu, kaliteli eğitim – öğretim sorunu çözülür, sanatta, edebiyatta, bilimde gelişmeler gösteririz ! Birde ülke olarak dürüst olmayı öğrenirsek, başkalarının hakkını gasp etmemeyi… bu liste uzar gider, herkese iyi geceler.
Yorum tarafından NAC eye drops — Aralık 19, 2012 @ 8:35 pm
islam da kadın için esas olan baş örtüsü değil tesettürdür.baş örtüsüde tesettürün bir gereğidir yani nasıl ki vücudumuzda her hangi bir uzvumuz olmayınca vücut eksiktir,kendimizi eksik hissederiz baş örtüsüde tesettür için öyledir.tabiki başı açık olan dindar değil başı kapalı dindardır diye de bir kaide olamaz.birde burada dindar dan kasıt anlatılmak istenende önemli!Sayın NECİP FAZIL KISAKÜREĞE sormuşlar namaz kılmayan kafirmidir diye, o da namaz kılmayan kafir değildir ama kafir de namaz kılmaz.belki ağır gibi gele bilir bu örnek ama ince bir kıyaslama yapılırsa işin özü anlatılmak istenen anlaşılır.elhamdülillah inSanız(MÜSLÜMANIM DEMİYORUM)AMA isan olarak yaratılış amacımıza uygun bir insanmıyız.ÖNEMLİ OLAN DA BU KISIM!
Yorum tarafından piracetam — Aralık 23, 2012 @ 3:23 pm
islam da kadın için esas olan baş örtüsü değil tesettürdür.baş örtüsüde tesettürün bir gereğidir yani nasıl ki vücudumuzda her hangi bir uzvumuz olmayınca vücut eksiktir,kendimizi eksik hissederiz baş örtüsüde tesettür için öyledir.tabiki başı açık olan dindar değil başı kapalı dindardır diye de bir kaide olamaz.birde burada dindar dan kasıt anlatılmak istenende önemli!Sayın NECİP FAZIL KISAKÜREĞE sormuşlar namaz kılmayan kafirmidir diye, o da namaz kılmayan kafir değildir ama kafir de namaz kılmaz.belki ağır gibi gele bilir bu örnek ama ince bir kıyaslama yapılırsa işin özü anlatılmak istenen anlaşılır.elhamdülillah inSanız(MÜSLÜMANIM DEMİYORUM)AMA isan olarak yaratılış amacımıza uygun bir insanmıyız.ÖNEMLİ OLAN DA BU KISIM!
Yorum tarafından gold account — Aralık 26, 2012 @ 8:55 am