ÇOCUKLAR ERDOĞAN İKTİDARINA SON VERDİ!..

ÇOCUKLAR ERDOĞAN İKTİDARINA SON VERDİ!..

Bu başlık kiminize hatta çoğunuza inandırıcı gelmeyebilir ama ben bir kuşağın AKP iktidarına son verdiğine inanıyorum. Bizim yıllardır uğraştığımız bişeyi, anlatmaya çalıştığımız bir olguyu, inatla, akıl almaz bir imeceyle alaşağı ettiniz. En çok yazı yazmam gereken bu sürede sadece 2 yazı yazabildim, çünkü sabahtan akşama, akşamdan sabaha kadar hepimizi kendinize odakladınız.

İster ani bir kararla 3 ay sonra yada 1 yıl sonra bir seçim yapılsın, AKP iktidarı ve genel başkanı Recep Tayyip Erdoğan bundan sonra seçim kazanma şansını kaybetti. Erdoğan 2 haftadan fazla süren bu eylemle sadece halka karşı deşifre olmadı, kendi partisi içinde de artık iyice deşifre oldu.

Son kongreye kadar dediğim dedik astığım astık diyen Erdoğan 1 yıl içinde 3. yenilgisini dün akşam tattı. Anımsayacaksınız, Erdoğan belediye başkanlığı seçimlerini öne almak istedi. Bu istemi mecliste kendi partisinin verdiği zayiatla reddedildi. Daha sonra dağda gerillalarla kucaklaşan Kürt ve sosyalist milletvekillerinin fezlekelerini meclise getirip dokunulmazlıklarını kaldıracağını savundu ve bunu çok net bişekilde haykırdı. Bu istemi de kendi partisi tarafından önlendi.

O zaman bunun nedenini yazmıştım, Erdoğan son AKP kongresinde, 3 dönem seçildiği için kendisinin önümüzdeki seçimlerden sonra parti başkanı ve milletvekili olmayacağını karara aldırttı, bunu kendisi açıkladı. Bundan sonraki dönem parti başkanı olmayacağını açıkladıktan sonra –Benim 2008 yılındanberi yazdığım Gülen – Erdoğan kavgası çok netleşmeye başladı. Gülen milletvekilleri artık Erdoğan’ın her dediğini yapmamaya başladılar.

Gezi Parkı eyleminde gençler bizim ve Kürtlerin yapamadığı bişeyi ortaya çok net koyabildiler, Erdoğan’ın faşist yanını, sadece benim dediğim olur diyen tarafını halka gösterdiler. Öyle inatla üstüne gittiler ki, yılmadan, tam tersine her geçen gün çoğalarak dimdik ayakta durdular. Esasında her çoğaldıklarında faşizme bir set çektiler, devlet ve polis artık o kadar insanın üstüne gidemeyeceğini anladı.

Çok ilginçtir, Ankara’da bize destek olanlar bizden daha fazla dayak yediler ve gazlandılar. Çünkü merkez Gezi Park’tı ve kimse bu gençlerin orayı bu şekilde işgal edeceğini beklemedi. Ankara destek olduğu için hiçbir zaman bizim kadar kalabalıklaşamadı ve gazı bizden fazla yedi.

Bu eylemde biz bişey daha yaşadık, karşımızda 2 hükümet vardı, bu 2 hükmetten ikisini de sevmiyorum ama 2. Hükümet daha siyasi davrandığı için, Erdoğan gibi fevri kararlar vermediği için Erdoğan’ı frenledi. Bu frenlemenin sebebi kongre sonucuydu. Bu olayı 2 yada 3 sene önce yaşasaydık biz oradan 10-15 ölüyle en fazla 3 günde derdest edilirdik. 2. Hükümet AKP’nin Erdoğan’dan sonraki geleceğini düşünmek zorunda, oysa bir daha milletvekili ve başkan olmayacak Erdoğan’ın öyle bir derdi yok, onun sadece düşündüğü başkanlık sistemi, ona odaklanmış durumda…

Bu geri adıma zafer derken bunu kastettim, sonuç belli değil belki ama bundan sonraki seçimlerde çok az bir olasılık olmasına karşın AKP bile kazansa karşımızda siyasetten daha çok anlayan bir hükümet olacak. AKP kurmayları şimdi kaç puan kaybettiklerinin hesabını yapıyorlar, bunu telafi etmeye çalışacaklar ama bence biraz iş işten geçti, çünkü bu hükümet gençlerin üstüne çok acımasız gitti, AKP’ye oy veren merkez sağın bir kısmının artık bu partiye güveni kalmadı.

Şunu iyi bilmek gerekiyor, AKP’nin dinci tabanıyla dindar seçmeni çok farklı yerdeler. Erdoğan daha önce sadece din üzerinden siyaset yapıyordu, o zaman da dindarların fazla sesi çıkmıyordu.

Ancak son dönemlerde AKP yada Erdoğan küçük ve orta burjuvazinin değerleriyle oynamaya başladı. Kürtaj, 3 çocuk yapılması, okuma sisteminin değiştirilmesi, içki satış yasağı, kendisine sorulmadan en merkezi yerde olan Taksim’le oynamak artık onları rahatsız etti. Küçük ve orta burjuvazi kendi özeline bu kadar karışılmasına tepkisini hiçbirimizin beklemediği bir anda ortaya koydu ama pir koydu. Bu saydığım kesimler AKP’nin içinde de var ve onlar şimdi oy verecekleri partileri aramaya başladılar bile.

İşte zaferden kastım bu, siz gençler, şaka değil, bir hükümeti devirdiniz, tek bir amaç adına nasıl bir araya gelebileceğinizi gösterdiniz. Mahkeme kararına güvenmiyor olabilirsiniz ama unutmayın hükümet içinde 2. Hükümet olmasaydı bu mahkeme kararının bekleneceği ve sonrasında da referanduma değil plebisit oylamaya zaten gitmeye gerek olmayacaktı. Diyelim ki mahkeme aleyhimize sonuçlandı -ki bu olanaksıza yakın çünkü mahkeme sizlerin bu baskısını göz ardı ederek karar veremez- plebisite sisteminden Erdoğan sadece belediye başkanlığı seçimlerinde aldığı kadar oy alacaktır, bu da en fazla % 38 olur.

Bundan önceki yazımda bir hastalıktan bahsettim. Bu yazıyı okuduktan sonra o yazıya bir göz atarsanız Erdoğan’ın parti içinde artık neden frenlendiğini daha iyi görürsünüz.

İşte siz bu zaferi kazandınız, Türkiye’ye gelmiş en katı, en otoriter ve totaliter hükümete fren yapmasını öğrettiniz. Bundan sonra alınacak her kararda kabus gibi onların zihninde olacaksınız. Bişeyi daha becerdiniz, siyasi polisin sizi bölmesine hiç mi hiç izin vermediğiniz gibi onları böldünüz. Birbirini bu kadar yalanlayan siyasi demeci ben 56 yaşıma kadar hiç duymamıştım.

İzin verin de buna zafer diyeyim, siz büyük bir adım attınız, hem yanınızda olan bizleri hem de yanınızda olan onları şaşırttınız… Beni ilkönce 68 kuşağından ağabeylerim ve ablalarım alana çağırmıştı, böylece 78 kuşağı oluştu, şimdi de sizin kuşak çağırdı, beni Gezi Park’a yaptıkları eylemlerle gençler çağırdı, bize ders verdi, gülerek ve güldürerek devrimci eylem nasıl olur, bunun dersini verdi, ben artık size İMECE kuşağı diyeceğim…