BENİ SEVDİĞİNİ SÖYLE TAYYO, SEVMİYOM FETO…
AKP genel başkanı Recep Tayyip Erdoğan’la cemaat lideri Fethullah Gülen’in kavgası Türkiye’nin bir numaralı sorunu haline geldi. Ben dahil ciddi ciddi yazılar yazıp konuşuyoruz. İki imam kapıştı, derdi de bize düştü. Derdi bize düştü, çünkü iki imam Türkiye’nin nasıl yönetileceğini tartışıyor, imamların demokrasisi üzerinden yorumlar yapıp duruyoruz.
“Vah bizim halimize” diyeceğim de, neye yararı olacak bilemiyorum. Yıllarca “İran’a benziyoruz yavaş yavaş…” diyenleri haklı çıkartacak bir durumdayız şimdi. İslamiyeti değişik yorumlayan yada uygulamak isteyen imamların kavgası İran’da başlamadı mı ilk olarak. İsim isim vermenin anlamı yok, İran’da Humeyni sonrası her seçimde adaylar için bu tartışmalar hep yapıldı. Daha az katı olan demokrat sanıldı, oysa İran Kominist Partisi TUDEH üyeleri salkım salkım Tahran sokaklarında asılırken omuz omuzaydı bu kişiler. Aynı bizde de subaylar, KCK’lılar, sosyalistler içeri alınırken olduğu gibi, Gezi olaylarında birbirlerine destek verdikleri gibi…
Kaç gündür Çalıkuşu dizisinin fragmanlarını izliyorum, Kamuran’la Feride aşıkları oynuyor. Feride Kamuran’ın kucağına oturmuş salıncakta sallanıyorlar, sallanırken Kamuran Feride’ye çapkın çapkın bakarak –ki burada bir yanlış var, insan sevdiğine sevgiyle bakar, başkasına çapkın çapkın bakar-
Kamuran: Seni seviyorum.
Feride: Ben seni sevmiyorum.
Kamuran: Feride, ben seni seviyorum.
Feride: Kamuran, ben seni sevmiyorum.
dediği anda salıncağın halatı kopuyor ve Feride’nin sessiz bir “Ayyyyyy” çığlığıyla düşüyorlar. Ama ne düşmek, izlemediyseniz izleyin, düşer düşmez daha çok kenetleniyorlar, ayrılmaz bir ikili düşüşü, yerde her tur atışlarında daha çok sarılıyorlar, Kamuran üstte olduğunda Feride’nin hiçbiyeri acımıyor, alttayken ikisine de taş neyim batmıyor.
Bu salıncak olayı bana bu kavgayı anımsattı, 20-30 yıl öncenin 2 çulsuz imamı şimdi trilyona trilyon demezken bir iktidar kavgasına tutuşmuşlar, birbirlerini severek iktidara gelip yapmışlar o cukkayı, ikisinin de gemicikleri, dershanecikleri, gastecikleri, hastanecikleri var, kardeş kardeş yapışmış ve kapışmış gidiyorlar.
Bizim yaşantımıza girmiş böyle sahneler çok, Kadir İnanır’la Türkan Şoray sahnesini kim unutabilir ki:
Kadir: Beni sevdiğini söyle.
Türkan: Sevmiyorum.
Kadir: Sevdiğini söyle.
Türkan: Sevmiyorum.
Kadir: Sevdiğini söyle.
Türkan: Seviyorum.
Kadir: (Şrakkkkk) Yalannnnnnn Nalannnnnnnnnnn, sevmiyorsunnnnn……..
Bu kavgayı çok iyi anlamak istiyorsanız esasında mazoşist duygularınızla Nazlı Ilıcak ve Nagehan Alçı’yı da izleyebilirsiniz.
Nagehan: Bana sevdiğini söyle Nazlı.
Nazlı: Sevmiyom Nagehan.
Şimdi de Tayyo’yla Feto’nun elinde papatyalar, “Seviyo, sevmiyo, seviyo, sevmiyo…” oynuyorlar, biz de Türkiye’ye has bir siyaset izliyoruz.
Beni sevdiğini söyle Tayyo.
Sevmiyom Feto…….
guzel bı yazı olmus tesekkurler 😉
Yorum tarafından aydan erkan — Aralık 5, 2013 @ 8:24 am