ERDOĞAN BAKANLAR KURULUNU MERKEZE ÇEKTİ!..
Türkiye en demokratik dönemini yaşıyor, Fethullah Gülen, Recep Tayyip Erdoğan’ın yeteri kadar demokrat olmadığını söyleyerek savaş açtı, Erdoğan da Gülen’in kendi derin devletine karşı paralel devlet kurduğunu söyleyerek hizmet hareketini dağıtmaya çalışıyor. CHP başka bir alem, Kılıçdaroğlu partisinin yeteri kadar demokrat olduğuna inanmadığı için 12 Eylül darbesi sonrası CHP’lileri ve sosyalistleri öldürmekten yargılanan MHP’yle seçim işbirliğine gidiyor, MHP genel Başkanı Devlet Bahçeli’yse CHP’nin sol olmadığını anladığından onlarla seçim ittifakına gidiyor. Bununla kalsa iyi, ulusalcı çizgi MHP’yle koalisyon kuran CHP’ye kızıp Fethullah Gülen hareketine karşı yapılan tavrı eleştirip neredeyse bu sıralar Gülen’i destekliyor. Çünkü onlar da Kürtlerle barış yapılmasına karşı duruyorlar.
Anlayacağınız biz sosyalistler demokrasinin ne olduğunu anlamakta zorlanıyoruz. Adana Kitap Fuarı’nda emekli öğretmen bir yazarla sohbet ettim dün. CHP’nin belediye başkanlığı için yanlış aday koyduğunu, 4 yıldır bir MHP’linin solla çok iyi geçindiğini ama aday yapılmadığını söylüyor, çok iyi geçinilen solun da CHP olduğunu söylüyor. BDP ve HDP’nin sol olmadığını söyleyip Ülkü Ocakları’nın elinden nasıl kurtulduğumuzu unutuyor. Ama olsun o saçını uzatıp kuyruk yaptığından kendisinin tam demokrat olduğuna inanıyor. 68’liler Vakfı’nın yöneticileri demokrasi adına hangi ilde CHP’nin, hangi ilde MHP’nin kazanabileceği üzerine loto oynuyorlar.
En zor iş hükümet başı olduğundan dolayı Erdoğan’ın, Fetocu olduğuna inandığı bir savcıyı önce görevinden alıp aynı ilde başka ilçeye veriyor, o ilçede sıkıntı olunca başka ile atıyor, o başka ilin valisinden gelen şikayet üzerine onu o ilin ilçesine gönderiyor. Bakıyorlar ki adam hâlâ konuşmaya devam ediyor, merkeze alıyor. İyi de merkeze almakla işi çözemiyorlar ki, son alınan rakama göre 6 bin kişinin yeri değişmiş, hangi birini merkeze alacaksın, merkezde oturacak yer bulamıyorlar. O kadar karmakarışık ki, sürülen yada yeri değiştirilen yetkililer yanlışlıkla aynı makama 1-2 kez daha atanıyor.
İş savcı ve emniyetle bitse iyi, yıllarca kolkola gezer gibi yaptığı Fetocuların arasında milletvekilleri de var, onlardan muhalefet gelince Erdoğan onları disiplin kuruluna veriyor, onlar da demokrat olduklarından disiplin kurulu karar vermeden hemen istifa ediyorlar. Mecliste merkeze alınmış milletvekilleri çoğalıyor.
Daha istifa olacağı söylenirken Erdoğan arasıra da olsa değişik demeçler veren bakanlardan şikayetçi ama bunu tam olarak kamuoyuna yansıtamıyor. Son aldığım habere göre bakanlar kurulunu da merkeze alacakmış.
Anlayacağınız Erdoğan zor durumda, yıllarca savunduğu ve kendisinin de mezun olduğu İmam Hatip Liseleri onu sıkıştırmış durumda çünkü oradan mezunların çoğu Fetocu. Düşünsenize Erdoğan’ın durumunu, savunduğu yada kendi söylemiyle beslediği (Ne istediniz de yapmadık) herkes ona karşı duruyor, çıldırmamak işten bile değil. Dün bankalar genel kurulu mu ne oradan da görevden almalar başladı, 2-3 yerden daha merkeze çekmeler yaşandı ama artık isimler aklımda kalmıyor.
Hakim ve savcılar yasasını tam değiştirecekken Cumhurbaşkanı Abdullah Gül yasanın nasıl yapılmasını meclisteki diğer parti liderleriyle görüşüp ayrı bir çomak sokuyor.
Durum çok vahim, Erdoğan kimin adını ansa kendisine muhalif çıkıyor, epileptik davranış biçimi hız kazanıyor, sinirlenmeler had sahada, kendisi gibi anidenbire zengin olan oğlunun bunu nasıl yaptığını anlatması zor, ilaçlar yetmiyor, kendisi dışında herkes merkeze, Erdoğan Kekeneze… Çıldır turizm otobüsü kapıda bekliyor, biz de demokrasiyi…
Sağ sol gibi düşüncelerin günümüzde hiç bir derinliğinin kalmadığını biliyoruz artık..Eskiden var mıydı ondan da emin olamayız. Hiç siyasi bir oluşumda bulunmadım; ama uyduruk bir köy derneğine bile başkan olunca kimileri pohpohlayıp arkandan iş çevirir kimi zaten karşındadır, kimileri sessiz kalır hiç bir şeyden anlamazmış gibi; belki birileri de dürüst çıkar da durumlara ve kişilere karşı olması gereken tepkileri verir. Dışardan bakınca bu durum herhangi bir siyasi parti içinde de böyle görünüyor, siyasi partilerin kendi aralarında da … Benim çektiğim fotoğraf bu… İşin içine din girince de durum farklılaşıyor. Herkes kendi kafasında oluşturduğu şekilde yorumlayıp hiç alakası olmadık şekilde ve yerde kullanıyor. Bazıları dini kullanan insanları değil de “dini” haksız yere eleştiriyorlar. Şöyle düşünüyorum ki dini biraz anlayan kimse dini kullanan kişiye zaten güvenemez ki… Ben , kişiselleştirmek istemiyorum ama olmuyor, bir müslüman olarak dinimi kullanan insanlara iyi gözle bakamıyorum , midemi bulandırıyorlar. İslam şimdiye kadar ( 30 yaşındayım) benim mantığımla hiç çakışmadı , çünkü o kadar derin ki ve bize gösterilenden o kadar farklı ki … Bazen beni düşündüren şeylere baktığımda , araştırdığım da o konuların dini değil de gelenek yorumu olduğunu okudum ya da anladım… Zaten islamı ne kadar yanlış yaşadığımızı günümüzdeki islam ülkelerine bakarak kolayca anlayabiliriz… ne kadar sefil, çaresiz , yobaz , aklını kullanmayan hep ezbere giden aptal toplumlar… Daha yazmak isterdim ; ama uzun olmasın istedim , canınız sıkılmasın…
Yorum tarafından şenay — Şubat 1, 2014 @ 12:18 am