ERDOĞAN SEÇİLDİ VE SİYASET YAŞAMI BİTTİ!..

ERDOĞAN SEÇİLDİ VE SİYASET YAŞAMI BİTTİ!..

AKP eski genel başkanı cumhurbaşkanı oldu ama sanırım siyasi yaşamının en zor dönemine geldi ve bence siyasi dönemini bitirdi. Daha açıkça yazayım, Erdoğan ağzıyla 1 değil bütün kuş çeşitlerini tutsa bundan sonra “Dediğim dedik, öttürdüğüm düdük…” deme şansına sahip olmayacaktır.

Erdoğan’ın hedefi neydi, cumhurbaşkanı olacak ama esas itibariyle devlet başkanı olacak ve ülkeyi bu kez Çankaya’dan yönetecek. Oysa siyasi yaşam insana her istediğini vermiyor. O yüzden Erdoğan’ın hükümet adına horozlanması ancak milletvekili seçimlerine kadar sürer.

Erdoğan cumhurbaşkanlığı yeminini ettikten sonra AKP başkanını hükümet kurmakla görevlendirecek. Bu satırları yazarken bu kişinin kim olduğunu bilmiyorum ama çok da önemli değil. Çok önemli değil çünkü kongreye kadar partinin başına geçecek kişi sadece göstermelik olacak ama göstermelik de olsa olası kişilere baktığımda hepsinde megalomaninin başlayacağına eminim.

Şu an parti meclisi yada MYK’sı tartışıyor ama bu tartışma göstermelik mi, yoksa Erdoğan ismi belirledi de demokratik olmak adına oyun mu oynanıyor, onu bile bilmiyoruz. İşin komiği şu ana kadar Erdoğan istifa da etmedi, sanırım isim belirlendikten sonra istifa edecek ve istifa edene kadar süre partinin 2 genel başkanı olacak. Bu komikliklere alıştığımızdan çok da önemli değil.

Partinin başına kim geçerse geçsin, Erdoğan kadar sözüm ona karizmatik olmayacağından ve partiye her dediğini dinletemeyeceğinden ilk seçimlerde oy kaybına uğrayacaktır. Oy kaybı demek AKP’nin ilk seçimlerde iktidara gelememesi yada Anayasa’yı Erdoğan’ın istediği şekilde değiştirememesi demektir. Erdoğan’ın istediği değişiklik yapılamayınca Erdoğan Çankaya’da Ahmet Necdet Sezer yada Abdullah Gül’den farklı olmayacak.

AKP’nin oy kaybetmesi durumunda ortaya olası bir CHP ve MHP koalisyonu çıkar ki, bu da Erdoğan’ı çileden çıkartmaya yeter de artar bile.

Peki başka alternatif yok mu, elbette var, ilk kongrede Abdullah Gül parti başkanı olur ve AKP seçime Gül başkanlığında girer. Abdullah Gül partiyi 1 seçim de olsa dağılmaktan kurtarır ancak yine de anayasayı değiştirecek oyu alamaz ama iktidarda kalabilir.

İşte Erdoğan’ın esas sıkıntısı burada başlar, çünkü Gül daha siyasetçi olduğundan Erdoğan’a bütün işleri bırakın hiçbir işine karıştırtmaz. Gül partinin dışarıdan yönetilmesine izin vermez. Hatta tam tersi olur, Gül Erdoğan’ı yönetmeye başlar. Bu olası mıdır diye şaşırnayın, cumhurbaşkanı seçilmeden önce Erdoğan’ı hep frenleyen Gül’dü, bunu bilmeyen neredeyse yok gibi. Hatta en son olayı anımsayın, Baro başkanı Feyzioğlu’na saldıran Erdoğan’ı frenleyen Gül’dü.

Yukarıda yazdığım gibi Erdoğan’ın önünde 2 seçenek var ve ikisi de Erdoğan’ın düşünü alt-üst ediyor. Bu yüzden diyorum ki Erdoğan’ın siyaset yaşamı bitmiştir. Erdoğan’ın düşünü Süleyman Demirel de, Turgut Özal da görmüştü ama bir sonuç vermedi…

Bugüne sadece Erdoğan’ın hırsından dolayı gelinmedi, ABD Erdoğan’ı isteseydi, Erdoğan AKP’de kalır, 1 seçim daha yaşar ve Gül’ü 2. Kez Çankaya’ya gönderirdi. Oysa ABD yumuşak geçiş yaptı, Erdoğan’a “siyasette kal ama kumda oyna” dedi.

Güle güle Erdoğan, dikkat et kumda oynarken ayağına çöp batmasın…