MAHSUM KORKMAZ KİMDİR VE YIKILAN HEYKELİ!..
Son yılların modasına uyalım isterseniz, Diyarbakır’da heykeli dikilen ve ulusalcıların kıyamet koparması sayesinde apar topar yıkılan Mahsum Korkmaz’la empati kuralım. Hani size çok kolay geliyor ya empati kurmak, Hrant öldürülünce Ermenilerle, papaz öldürülünce Hristiyanlarla, ne bileyim kim öldürülse onunla empati kurup o oluyorsunuz ya, bir kereliğine de Kürtle, PKK’lıyla empati kurun istedim. Sizin için zor olacak biliyorum ama merak etmeyin, bundan dolayı çevreniz sizi dışlamaz, ölünce cehenneme gitmezsiniz, barış adına bunu deneyin bikez.
Mahsum Korkmaz PKK kurucusu ve 1979 yılında Filistin’e gidiyor. Çok uzun anlatmayacağım Korkmaz’ı, ilk ateş eden kişi olarak anılır tarihte. 30 yaşında öldürülüyor Mahsum, gencecik yaşında pusuya düşürülüyor.
Kardeşi Seyfettin 12 Eylül faşizminin baskılarına ve işkencelerine dayanamayarak konuşmamak adına intihar ediyor. Aradan 4 ay geçiyor ve diğer kardeşi Meryem aynı gerekçeyle tek kurşunla kendini öldürüyor. Böylece Mahsum’un yaşamına 2 kayıp, öldürülmüş kardeş giriyor. Bunun nedeni aileye Mahsum teslim olsun diye yapılan baskı ve işkence.
2 kardeşin intiharından sonra Mahsum teslim olmayınca babası gözaltına alınıyor ve yaşlı adam Siirt Tugay Komutanlığı’nda kalpten ölüyor. Diğer kardeşi Veysel Korkmaz da 95 yılında öldürülüyor. 80’’i yıllarda diğer kardeşi Fehmi Korkmaz 10 yıl hapsediliyor.
Biraz olsun empati kurabildiniz mi, içiniz burkuldu mu?..
Ben kurtuluş savaşlarını darbelere benzetirim hep. Başarılıysan yücesin, başaramazsan terörist. Darbe yapanlar ülkeyi faşizmle yönetir, yapamayanlar ya asılır ya hapsedilir.
Kurtuluş savaşında Hasan Tahsin geldi aklıma, Selanik kökenli, Sorbon’da eğitim almış, gazeteci ve ailesinden kimseyi kaybetmemesine karşın Kurtluş Savaşı’nda ilk kurşunu atan kişi. Bükreş’te İngilizler adına casusluk yapan Buxton kardeşlere suikast düzenlemiş ve 10 yıla mahkum olmuş ancak Almanlar Romanya’ya girince salıverilmiş ve Istanbul’a döndüğünde verem tedavisi görmek ve yurt dışında tedavi olabilmek için pasaport çıkartmak adına Osman Nevres olan adını Hasan Tahsin olarak değiştirmiş. Sonrası bildiğimiz gibi ve Hasan Tahsin 31 yaşında ilk kurşunu attıktan sonra öldürülüyor. Mahsum Korkmaz’dan 1 yıl fazla yaşamış ve amaçları aynı.
İsterseniz bir de ikisiyle aynı anda empati kurun, belki daha değişik düşünürsünüz. Hasan Tahsin kurtuluş savaşı adına tabancasını ateşlerken Kürdistan’ın Türk toprağı olup olmadığını hiç tartışmış mıydı acaba!.. Sanmam, tartışsa bile Türkçü bir tavıur aldığından da eminim. Bunları onu kınamak adına yazmıyorum, sadece şunu söylemek istiyorum, kurtuluş savaşı türklerin toprağını kurtarmak için değil, suni bir Türkiye Cumhuriyeti kurulmak için verilmiştir. Orta Asya’dan geliyorsak –ki buna karşı çıkan kimse yok- o zaman şu an bulunduğumuz coğrafyanın esas türklerle bir alakası olmadığını da görürüz.
Haydi size 3. empati kurma olanağı. Kürtlerin toprağını kurtuluş savaşıyla türkleştiriyorsunuz, sonra da Mahsum Korkmaz’a yada heykelini dikenlere kızıyorsunuz.
Empati şart bu memlekete, empati şart…
[…] kaynak: MAHSUM KORKMAZ KİMDİR VE YIKILAN HEYKELİ!.. […]
Pingback tarafından MAHSUM KORKMAZ KİMDİR VE YIKILAN HEYKELİ!.. | — Ağustos 21, 2014 @ 8:56 pm
İlginç bir değerlendirme, Hasan Tahsin ile empati kuruyorum da, nazilerin onu salıvermesi, kısa ömründe başına gelebilecek en fantastik olay, herhalde efzun alayı da nazileri orta asyaya sürmek için izmire çıkmıştı, kürtler hititleri mi yurtlarından ederek anadoluya yerleştiler, likyalılar, frikler, ve diğer kavimler nereye gittiler, herkes anayurduna dönecekseorta afrika çok kalabalık olmaz mı, bu sorular aydınlatılmalı, yoksa blogunuzu takip etmeyi bırakacağım. Ahmet bey, sen nesin?
Yorum tarafından sait celebioğlu — Ağustos 22, 2014 @ 6:11 am
Dünya üzerinde kurulmuş olan tüm Cumhuriyetler ile bir empati kurmanızı öneririm. Daha sonra o cumhuriyetlerin “Suni” olup olmadığı ile ilgili bir yazı yazarsınız umarım.
Yorum tarafından Alinur Uğurpakkan — Ağustos 22, 2014 @ 7:12 am
Hayal gücünüze hayran kaldım.elmayı armutla kıyaslarsak sonuca varamayız. Yunan işgali ve kurtuluş savaşı ile yaşanılan bu olayı karşılaştırmak hayal gücü sınırları dahilinde bile değil. Türk ile Kürt arasındaki kardeşliği, akrabalığı ve bağı kimsenin koparması mümkün değil. Yazılarını kaleme alırken toplumu daha iyi tanımazını ve toplumsal hassasiyetleri dikkate almanızı tavsiye ederim.
Yorum tarafından murattanriverdi — Ağustos 22, 2014 @ 7:30 pm
peki o zaman.. Amerika’nın Kızılderililere yaptıklarını da hoşgörmek mi lazım.. benzemiyor mu??
Ahmet Bey birazcık da olsa haklı değil mi sizce.. ? Neden hep kendimizi ayırıp, kayırıp bu kadar üstün ve ayrıcalıklı görüyoruz.. bu kadar mı kompleksli bir milletiz..
Yorum tarafından serap — Ağustos 25, 2014 @ 1:11 pm
Merhaba.
Amerika kızılderilileri ile ilgili derin bilgi sahibisiniz sanırım. Uzun yıllar birlikte yaşamış, komşuluk yapmış, kız alıp vermiş ve hatta ülkelerinin kurtuluş savaşında omuz omuza çarpışıp bağımsız bir Türkiye kurmuş insanlar ile Avrupa’dan gelip, Amerika’ya yerleşen insanları nasıl aynı tutabilirsiniz? Eğer zulümden söz edecek isek, anadolu denilen toprakta zulüm yaşamış çok insan buluruz, etnik geçmişine bakmaya gerek yok. Birilerinin (İngiltere’nin) dürtmesi ile yanlış yapmayı onaylamazsınız umarım. İran topraklarında, İngilizlerin yola çıkardığı Kürt Devletinin sonunu biliyorsunuzdur. Hiç kimseye gerek kalmadan kurulabilse idi, o devlet şu an dahi varlığını korumuş olabilirdi. Şimdi yine dışarıdan örgütlenen insanlar devlet kuracağını sanıyor. Oysa kurtuluş savaşı vermiş insanlar bir devlet kurdu, adına Türkiye dedi, Aynı toprağı bunca zaman birlikte kullanan insanların asıl sorunları başkadır, sorunlarımız ortaktır, Eğitim gibi, ekonomi gibi, işsizlik gibi, insan olduğumuzu bilebilmemiz gibi. Size küçük bir hatırlatma yapayım, yıllarca hayvancılık yapmış güneydoğu ve doğu kentleri, hayvan ihraç ederken, ülke şimdi neden dışarıdan et almak zorunda bırakılmıştır? Büyük Millet Meclisinde, kurulduğundan bu yana vekil olarak bulunan Kürt kökenli insanlara soru sormayı deneyin, cevap orada gizli…
Yorum tarafından Alinur Uğurpakkan — Eylül 8, 2014 @ 8:00 am
pardon ya… biz mükemmeldik, bir an unutmuşum kusura bakmayın
Yorum tarafından serap — Eylül 14, 2014 @ 1:43 pm
Sayın Ahmet Nesin, bu yanızla türk milletine ne mesaj vermek istediğinizi açık ve seçik olarak iletirseniz bloğunuzu takip edenler olarak memnun olacağız. Şu an Türkiye Cumhuriyetinin üzerinde bulunduğu toprakların tamamının esasen kürtlere ait olduğunu, türklerin orta asyadan gelerek bu toprakları 650 kusur seneden bu yana işgal altında bulundurduğunu, kurtuluş savaşı ile de türkleştirdiğini ifade etmektesiniz, en azından yazınızdan çıkan anlam bu yönde. Geriye doğru gider isek Osmanlı İmparatorluğunun çok küçük bir bölümü olarak bizlere kalan bu toprak parçasının üzerinde yaşamış, gelmiş geçmiş onlarca ulus var, size göre kaç yüzyıl geriye gidip bu toprak parçasının esas sahiplerini tesbit etmek ve su anda üzerinde yaşayanlar olarak bu toprakları “sizin ifadenizle esas sahiplerine” Türk Milleti olarak devretmemiz gerekir. İran, Irak, Ürdün, Suriye, Rusya, Amerika Birleşik Devletleri, Fransa, İngiltere, Çin vs hepsinin durumu benzer niteliktedir, toprakları, bölgeleri zaman içinde el değiştiregelmiştir. Bugün Türkiye Cumhuriyetin ‘de bir türk arsa almış üzerine ev yaptırmış ailesi ile orada yaşamakta, bir kurt geliyor bu arazi sözgelimi 1000 yıl evvel benim ceddime ait idi terket bana iade et diyor, türk burası benim ailemle birlikte senelerdir yaşamakta olduğum topraktır terketmem cevabını veriyor, kürt çıkartıyor silahını kurşunları atıyor türk aileyi katlediyor, kurduğu örgüt PKK ile katliamlarına bugüne kadar devam ediyor. Siz de Türk milletine ilk kurşunu atan ”Mahsun Korkmaz” esasen heykeli dikilecek bir kişidir, türk milletini PKK eliyle katletmeye devam etmektedir, lakin yine de türk milleti olarak kendisine bu misyonundan dolayı empati duyun istedim diyorsunuz. Bu toprakların üzerinde yaşamakta olan ermeni, türkmen, yahudi, azeri, rum, arnavut, kürt, türk, boşnak, gürcü, pomak, laz saymakla bitmeyen etnik grup vardır. Bir cinayet örgütünün katliamlarına maruz kalan bir milleti bu örgütün katillerine empati duymaya davet etmenizi anlamak mümkün olamadı. Sanki ileriki yazılarınızda, Atatürk heykellerini kaldırmaya yerlerine Abdullah Öcalan ve PKK ileri gelenlerinin heykellerini koymaya, kürtlerin eski topraklarını geri almak için türk milletine karşı yapmış ve yapmakta oldukları katliamlara empati duymaya türk milletini davet edeceksiniz gibi bir kanaat ediniyoruz.
Yorum tarafından Mehmet Oz — Eylül 3, 2014 @ 6:22 pm
Mehmet bey, daha da söylenecek söz var ama kısa ve öz yazmışsınız, teşekkürler. Yazar olmak, özellikle de bir fikir ileri sürmek kolay değil, Ahmet bey, populist denilen yaklaşımlarla, düşündüklerini anlatıyor ama, yetersizliğinin farkında değil, kendi kafasındakileri ve onları doğru bildiğini sanıyor. Ahmet bey’in yazılarını takip ediyorum ki, kim ne düşünüyor bileyim…
Yorum tarafından Alinur Uğurpakkan — Eylül 8, 2014 @ 7:44 am
Sn. Mehmet Öz kurtuluş savaşı başarılı olmasaydı.. ne olacaktı.. işgal edilmiş topraklarımızda.. birileri başka bir isimle başka devletler kurmuş olacaklardı.. ve yıllar sonra 400-500 yıl sonra biz de aynen şu an kürtlerin yaşadığı gibi sığıntı olarak yaşıyor olacaktık.. yanılıyorsam yanlışsın diyin.. bu durumda.. 500 yıl önce bu topraklara gelmiş olmamız.. imparatorluk, cumhuriyet.. devlet vs. kurmuş olmamız.. burda daha önce yaşayan insanları yok sayma hakkı vermez değil mi.. hele hele lütufta bulunurcasına.. bak dilini de konuşuyor.. şunu da yapıyor hiç denmez.. sen insanlara kürt olmanın utanç verici birşey olduğunu hissettirircesine davranırsan.. b.k yedirirsen.. daha anlatılmayacak işkenceleri yaparsan..vs vs.. illaki bir tepki görürsün.. ama legal.. ama illegal..
tarih boyunca birşeyler biter, birşeyler başlar.. bir imparatorluk yıkılır.. diğeri hayat bulur.. işgal, savaş.. haritaların değişmesi kaçınılmaz.. ne yazıkki tamamen barışın olduğu bir dünya yok.. eğer işgal ettiğimiz, fethettiğimiz topraklarda.. o insanların da haklarını gözeterek.. anlayarak.. hak görerek yaşayabiliyorsak ne mutlu bu yüzden..lütfen şu kibirinizden.. kurtulun.. türk olmak demek hiç hata yapmamak demek değil. önce bununla yüzleşin. sonra zaten insanca bir arada yaşamayı becerebiliriz..
Yorum tarafından serap — Eylül 8, 2014 @ 1:18 pm
Serap Hanım çok güzel özetlemiş. Duygularıma tercüman olduğunuz için minnettarım.
Mehmet Öz Bey sizinde yazdıklarınızı okudum fakat üzülerek söylemeliyim ki sinirden ne cevap vereceğimi bilemiyorum…
Çok ama çok yanlış düşünüyorsunuz ülkeyi terk edin diyen kimse yok olmadı da. Tek sorun, Serap hanımın yazdıklarında açıkça belirtilmiş.
Yorum tarafından Agıre Jıyan — Ekim 28, 2014 @ 9:59 pm
BU YAZIYI YAZAN KİM TANIMIYORUM AMA ÇOK KUVVETLİ BİR KÜRT SEMPATİZANI OLDUĞU KESİN. BU KÜRTLERİN NE SAVUNULACAK NEDE EMPATİ KURULABİLECEK BİR DURUMLARI YOK. BENCE BU TARZ DÜŞÜNCEDE OLANLARIN BU ÜLKE SINIRLARI İÇERİSİNDE YAŞAMAYA BİLE HAKLARI YOK. YAŞIYORSAN SANA O HAK VERİLDİYSE EFENDİLİĞİMİZİ BOZDURMADAN DOĞRU DÜRÜST BİR ŞEKİLDE YAŞAYACAKSIN. YOK BEN İSTEMİYORUM BU ŞEKİLDE YAŞAMAYI DİYORSAN DA BİZİM ELİMİZİ O PİS KANINA BULAŞTIRMADAN KENDİN HALLEDECEKSİN… SİZ GİBİ DÜŞÜNCELERİ PİS HAYVANLAR (HAYVANLARDAN ÖZÜR DİLİYORUM) YÜZÜNDEN BU ÜLKEDE YAŞAMAYI HAK EDEN KÜRT KARDEŞLERİMİZİNDE HAKLARI GASP EDİLİYOR.
Yorum tarafından M.ALİ — Nisan 21, 2015 @ 2:23 pm