Ahmet Nesin's Blog

Mart 12, 2015

ÇÖZÜMÜ IRKÇILARDA ARAMA SONER YALÇIN!..

Filed under: Uncategorized — ahmetnesin @ 6:47 am

ÇÖZÜMÜ IRKÇILARDA ARAMA SONER YALÇIN!..

Gezi olayları başladığında Van’daydım. Ertesi sabah uyandığımda Van’daki sivil toplum örgütleri toplanmış protesto etmeye hazırlanıyordu. HDP’li gençler toplanmış grubun dışında duruyorlardı. Yetkili bir arkadaşa neden kortejde olmadıklarını sorduğumda “Biz korteje girersek devlet hemen saldırma gerekçesi bulabilir. Geride herhangi bir olası saldırıya karşı geriden izleyeceğiz…” Van kitap fuarı bitmişti ve o gün Diyarbakır’a gittim. Aynı olay Diyarbakır’da da yaşanıyordu. Gençler olayı uzaktan güvenlik kolu gibi izliyordu. Bu olay Türkiye’de çok konuşuldu ve HDP’ye çok saldırıldı. En son Soner Yalçın da dün bu konuyu işlemiş ve seçim sonrası HDP’nin kazanacağı vekil sayısıyla Erdoğan’ın istediği 400’e ulaşılacağını yazmış.

Olaylardan 1 gün sonra da Istanbul’a geldim ve Gezi olaylarının son gününe dek oradan ayrılmadım. İlk anda konuştuğum sanatçı arkadaşım ulusalcıların BDP’li kürt gençlere saldırdığını ve onları istemediklerini ssöylediler. BU ulusalcıların kim olduğunu herkes biliyor, Perinçek tayfası ve Türk Solu grubu. Gezinin başladığı anda Selahattin Demirtaş’ın verdiği demeçte bahsettiği ulusalcı, ırkçı ve milliyetçi söylemi bundan dolayıdır.

Soner Yalçın dünkü yazısının girişine Demirtaş’ın bu demecinden saldırmış ve gezi olayında olmadıklarını ima etmiş. Bir gazetecinin halkı kandırması yada kandırdığını sanması kendi açısından kolay gözükebilir ama gerçekler ters yüz edilemez. Türkiye’nin en sağcısından en ırkçısına, en liberalinden en dincisine kadar kime sorarsanız sorun Gezi olayını başlatan kişinin HDP milletvekili Sırrı Süreyya Önder olduğunu bilir. O yüzden Sırrı Süreyya Önder’e sahip çıkan ama bu demeci de veren Demirtaş’ın gerekçelerini iyi görmek ve okumak gerek.

HDP yada Selahattin Demirtaş Gezi olaylarına cumhurbaşkanlığı seçimleriyle birlikte dahil olmadılar, başından beri Gezi Parkı’nın girişinde, merdivenlerin bitiminde, solunda bulundular. Daha açık dille söyleyeyim, kürt gençler polisin ilk saldıracağı noktada hep varlardı. 12 Eylül öncesini oligarşiye göre illegal bir örgütte yaşamış biri olarak şunu açıkça söyleyebilirim, HDP’li ve diğer 2-3 örgütün savaşkan gençleri olmasaydı bizlerin Gezi meydanında bu kadar süre kalma olasılığımız yoktu.

Soner Yalçın bu yaklaşımından 2015seçimlerine neden parti olarak girdiğimize gelmiş ve bunun AKP’ye yada Erdoğan’a ne kadar yarayacağını anlatmaya çalışmış. Sevgili Soner Yalçın, anlamadığın bişey anlatacağım sana ama korkma, uzun uzun anlatacak değilim, tek bir cümleyle anlatacağım: BİZ BİR PARTİYİZ VE SEÇİME GİRECEĞİZ… Sen ne demişsin, “HDP, 7 Haziran 2015 Genel Seçimi’ne parti olarak gireceğini açıkladı.”. Çok mu ayıp etmişiz de sanki böyle bişey olamazmış gibi yazmışsın bunu.

Yazdığın abuk sabuk detaylara girmeyeceğim, çünkü 40 yerine 70 vekil çıkarsa HDP için ne değişir, gibi açıklaması zor ve yanıtlaması olanaksız bişey yazmışsın. Daha sonra da HDP’nin 2011 seçiminde 2 milyon 800 bin oy aldığını yazıp, barajı aşmamız için bunun 2 misli oy almamız gerektiğini yazmışsın.

Sana matematikten kocaman sıfır Soner Yalçın. Biz 2 misli oy alırsak %13’e yaklaşıyoruz ve 100’e yakın vekil çıkarırız. Ama biz son seçimde 3,5 milyon oy aldık ve anketler bu oyun üstünde olduğumuzu söylüyor. Anlayacağın 4 milyona çıktığımızda –ki bunu şimdiden başardık- barajı geçiyoruz.

Senin mantığınla Erdoğan 400 vekil istiyor ve bununla anayasanın ilk 4 maddesini değiştirip ülkeyi bölecek. Bunun için de bizim ya bağımsız girmeyip seçimde barajın altında kalmamız yada barajı geçip AKP’nin eksiklerini tamamlamamız gerekiyor.

Bunu da ne yazık ki anlamamışsın Soner Yalçın, Erdoğan 400 vekili ilk 4 madde için istemiyor, başkanlık sistemi için istiyor ve başkanlık sisteminin olmaması için HDP’nin barajı geçmesi gerekiyor.

Yazının sonunda “Erdoğan “eksik milletvekilini” nereden sağlayacak: HDP’den!…
Şöyle: HDP, Alevileri, solcuları kandırıp 70 küsur milletvekili çıkarırsa Erdoğan’ın istediği toplam milletvekili sayısına ulaşılıyor!
” demişsin. İşte burada saçmalıklarına saçmalık katıp, biraz da terbiye sınırlarını zorlamışsın. Kandırılmak ağır bir itham ama sana şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki ben, Ertuğrul Kürkçü, Levent Tüzel, Figen Yüksekdağ, Sırrı Süreyya Önder ve aday olacak onlarca arkadaşımız sosyalizmi ve marksizmi kandırılmayacak kadar biliriz.

Son cümlende de “Erdoğan’ın oyununu bozmak isteyenler HDP dışında bir alternatif bulmak zorunda…” demişsin. Bu alternatif sanırım Kürt düşmanı Vatan Partisi, 12 Eylül öncesinin ülkücüleri, şeriatçı Gülen ve Ekmelettin, ırkçı Anadolu Partisi, ne olduğunu en az benim kadar bildiğin BBP ve bitürlü sosyal demokrat olamayan CHP. Bu durumda kim kandırılmış oluyor iyice düşün bence ve oyunu HDP’ye ver. Ver ki bu kritik dönemde faşizme hayır deme şerefine nail ol…

7 Yorum »

  1. HDP barajı geçemeyeceği için değil, geçirtmeyecekler, bunun için herşeyi yapacaklar, ysk onların elinde, bilgisayar sistemleri de. 1 oyu 100 yapıyorlar, 100’ü bir, bu seçimde tarihin en büyük hırsılığını yapacaklar. Bunu biliyorlar, buna güveniyorlar, o yüzden bu bir tuzak…

    Yorum tarafından recep derin — Mart 12, 2015 @ 7:32 am

  2. Biji serok Apo diyor musun? Herhalde diyorsundur.
    Iraden irademdir diyor musun? Herhalde diyorsundur.
    Sonra da HDP disindaki neredeyse herkesi irkci, soven, fasist, cakma solcu vs ilan ediyorsun. Isid’in kendinden baska herkesi cakma musluman ilan etmesi gibi…
    Temel’in hikayesi aslinda seninki… Ters seride girmis. Radyodan “yanlis yonde giden bir arac var” uyarisini alinca da, “birisi degil, hepisi hepisi” demesi gibi senin durumun.
    Uluslararasi kabul goren hangi siyasal tanimi alirsan al, PKK Kurt Milliyetcisi bir silahli orguttur. Hedefi de Kurt bagimsizligini askeri guc kullanarak elde etmektir. Ideolojik arka planinin Marksizm olmasi bunu degistirmez. Perincek de Marksist’im diyor ama maasallah ulkuculer yaninda Stefan Zweig kalir.
    Ne var bunda, her milletin hakkidir bu derseniz, anlarim. Belki ben de katilirim size. Ama bu gercekler ortadayken baskalarini hatta namli irkcilari bile irkci diye suclaman akla hakaret…

    Yorum tarafından mehmed baran — Mart 12, 2015 @ 7:43 am

  3. Sayın Ahmet nesin,keşke size inanacak kadar anlattıklarınızahaklı diyebilseydim.2002 detürk solu kürt ırkçılarla birlikte Tayyibe destek verirken yapmayın etmeyin takiyye yapıyorlar denildi kimse aldırış eymedi.yetmedi,birde yetmez ama evet kampanyası yapıldı.2012 sevgili solcularımız ve kürt ırkçıları kandırıldık bize yalan söylediler diye açıklama yaptılar bugün heldiğimiz noktada demokrasi yetmişse size söyleyecek söz yok ama kandırıldıysanız kenara geçinde,ırkçı dediğiniz chplilerin oyu hiç olmazsa bölünmesin

    Yorum tarafından mahide — Mart 12, 2015 @ 12:45 pm

  4. Son derece duygusal bir makale olmuş. Damgalamak ve bölücülük sizin kültürünüzde var. Fakat, yenilmez şövalyemiz Mustafa Kemal ATATÜRK, yaşadığımız günler ile alakalı olarak 1920 yılında ABD’li bir gazeteciye verdiği mülakatın sonunda şunun tespitini yapıyor. TÜRK MİLLETİ BUNU DA TEMİZLEYECEKTİR. Yani helvamızı yiyemeyeceksiniz hocam. Ha sizin durumunuza gelince G noktasını ararken o vadide kaybolan Bilim adamı pozisyonunda olmaya devam edeceksiniz gibi geliyor bana. Kaybetmeye mahkumsunuz yazık ki…

    Saygılarımla,

    Yorum tarafından mehmet — Mart 15, 2015 @ 10:32 am

    • Siz zaten helva yemekten başka birşey öğrenemediniz . Yıllardır kaç büyük aydınımız heba oldu, bu demokrasiyi helvacı beleşçilerden kurtarırken.

      Yorum tarafından Hikmet — Nisan 13, 2015 @ 8:28 am

    • Son derece duygusal ve küstahça bir yorum. Sen G alfabenin kaçıncı harfi onu bile bilmiyorsundur. Hangi harf iyileştirebilir senin gibilerinin hastalıklı faşizm hastalığını. Şövalye sorunlu bir kavram. Zira şövalyeler hiçbir yere barışı götürmemişlerdir. Bunun içinde her türlü çirkeften uzak duramamışlardır. Şövalyeyi sevende de problem ararım hep. Ama illa ki; şövalye tercihi gerekiyorsa Donkişot’u oku ve Donkişot olmaya çalış.

      Yorum tarafından Hikmet — Nisan 13, 2015 @ 8:42 am

  5. Kürt ırkçısı diye birşey yok. Nasıl ki avrupalılar yeni kıtaya gittiğinde yerliler onlara kucak açtıysa ve bunun karşılığında koleleştirildilerse Kürtlerde bu duruma düşmüştür. Avrupada kral ve kraliçenin borusu öttü. Bizim coğrafyamızda önce kurucu partinin borusu öttü ve bu gelenek mevcut hükümetlerin tümünde uygulandı. Bugün bu konuda ustalaşan bir hükümet var. Hiçbir sosyolojik olay kendiliğinden doğmaz. İllaki bir sebebi vardır. Celali isyanları, Ermenilerin soykırımdan önceki mücadeleleri, Kürtlerin yıllardır süren hak ve demokrasi mücadeleleri öyle bir anda doğan sosyal olaylar değildir. Bir sorun var ki ortaya hayat buldular. Sorun şu herkes çok biliyor gibi davranıyor. Ama hiçbirşey bilmiyor. Celali isyanları neden yıllarca sürüyordu? Çünkü çözüm şiddette bulunuyor. Şiddet bittiğin veya azaldığında mücadele yeniden başlıyordu. Kürt meselesi çok basit bir olay. Çözümü çok kolay. Kürtler milii mücadele verilirken ordusu olan tek coğrafyadır. Erzurum sonradan Türk nüfusu Şark Islah politikalarıyla arttırılan bir şehir. Kazım Karabekir’in elindeki ordu Kürtlerden oluşuyordu. O nedenle Atatürk Kürtlere eşit ve demokratik yurttaşlık vadetmek zorunda kaldı. Sonuç ne? Yüzbinlerce Kürt buna karşı geldiği için öldürüldüler.Önce hayali olan yönetimi kurdu ve onun sahibi oldu. O vefat ettikten sonrada aynı şeyi CHP yaptı. Bunu başaramayınca darbelere destek verdiler. İşte bugün Kürtlere söz veren yeni bir adam var. Eğer engellenmese demokrasi biz devletin sahibiyiz diyen yeni bir kişi ve partiyle karşı karşıya kalacağız. Kürtler hiçbir zaman AKP’ye destek vermedi. Sadece kendi politikalarını ortaya koydular. Bu bazılarının canını yakıyor. Kürtler verilen sözü yerine getirtecek. Bu ülke özgürleşecek. Merak etmeyin Kürtlerin sorunu toprak değil. Bunun içinde savaşmıyorlar. SORUN SÖMÜRGEYE DÖNEN ÜLKEMİZİ SÖMÜRGE VALİLERİ VE ONLARIN TAŞERONLARINDAN KURTARMAK

    Yorum tarafından Hikmet — Nisan 13, 2015 @ 8:24 am


RSS feed for comments on this post. TrackBack URI

mahide için bir cevap yazın Cevabı iptal et

WordPress.com'da Blog Oluşturun.