ERDOĞAN YARIM BAŞ İSTİYOR…
Türkiye’de başkanlık sistemi nasıl olacak, niye olacak, bunu yıllardır tartışıyoruz. Bunca tartışmadan bişey anlayan varsa beri gelsin. Meclisin çıkaracağı hükümet kimleri neden rahatsız ediyor, demokrasi açısından nasıl olmalı, Türkiye bu tip bir uygulamaya hazır mı, hazırsa hangisine hazır belli değil. Belli olan tek şey, halkla yapılan anketlerde bunun istenmediği. Halkın istemediği bişey neden bu kadar gündeme oturur ve tartışılır ve hatta bu konuda referanduma gidilmek istenir, bunu sanırım ne sosyologlar ne de siyaset bilimcileri açıklayabilir.
Biz bunları tartışırken başbakan Ahmet Davutoğlu 4 Aralık’ta bir genelge yayınladı. Genelgede şöyle deniliyor: “Son zamanlarda kamuoyunda “Osmanlı Ocakları Derneği” olarak bilinen bir dernek tarafından, derneğin internet sayfası üzerinden yapılan ve gerçeği yansıtmayan bazı paylaşımları ve faaliyetleriyle Sayın Cumhurbaşkanı’mızdan ‘özel ve ayrıcalıklı bir himaye’ gördükleri gibi hak etmedikleri bir itibar ve desteği toplum nezdinde sağlamayı hedefledikleri, böylece haksız ve doğru olmayan, kamuoyunu yanıltmaya yönelik bir algı oluşturmaya çalıştıkları, bu ‘özel’ ve ayrıcalıklı himaye görme algısının, art niyetli olarak daha da ileri götürüldüğü, kamu kurum ve kuruluşları nezdinde haksız ve kişisel çıkarlar sağlamaya yönelik olarak kullanılmaya çalışıldığı bilgisi edinilmiştir. Adı geçen dernek başta olmak üzere art niyetli kişi veya sivil toplum kuruluşlarına karşı daha dikkatli olunması; herhangi bir ayrıcalık tanınmadan, yasalar çerçevesinde ve sadece hak ettikleri ölçüde yardımcı olunması, yasalara aykırı ve haksız bir talep veya girişimleri söz konusu olduğunda da yasal yollara başvurulmasında tereddüt gösterilmemesi hususunda bilgilerini ve gereğini arz ve rica ederim.”
Davutoğlu ayrıca başkanlık sistemiyle ilgili olarak da konunun ilk gündem maddesi olmadığını vurgulayarak “Sayın Cumhurbaşkanımız ile benim ilişkim doğası dolayısıyla sistem yürüyor. Birinci madde bu değil. Önce gerilimin düşmesi ve her şeyin konuşulabilmesi. Mesele cumhurbaşkanlığı makamının gücünü artırmak olarak görülmemeli.” dedi.
Erdoğan da baktı olmuyor, zaten yarı başkanlık sistemini öne çıkardı. Önceki gün televizyona illa da başkanlık sistemi diye yırtınan Burhan Kuzu çıktı ve o da yarı başkanlık sistemine karşı olduğunu söyledi. Hani “Bişey anladımsa arap olayım” derler ya, ben de olmak üzereyim. Sen sistemi savun, cumhurbaşkanının danışmanı ol, sanki bunlar hiç konuşulmamış gibi tekrar vekil olunca “Ben bu tarza karşıyım…” de. Çocuk oyuncağı gibi siyaset bizimkisi.
Meclis aritmetiği referanduma bile izin verecek sayıda değil, AKP’nin sayısı 317. Diyelim ki 330 ama en az 40-50 milletvekili bu sisteme “Hayır” diyecek AKP içerisinden. Anlayacağınız MHP’den gelmesi beklenen oylar da yetmeyecek.
Bu sistemi kim istiyor, 1 kişi ve biz harıl harıl tartışıyoruz. Televizyon programları yapıp her konuda uzman olan uzmanoğluuzmanları konuşturuyoruz. Onlar bu durumdan memnun, zaten tam başkanlık yada yarı-başkanlığı konuşurken ülke halkının yeteri kadar bamya yemediğinden bu duruma geldiğini anlatabilirler. Hatta o noktaya gelirler ki, bu başkanlık yada yarı-başkanlık sisteminin istenmemesinde vezir parmağının suçunun çok büyük olduğunu açıklayıp, sonucunda imam bayıldı yada kabak oturtma tarifine geçebilirler.
Biyrunnnnnn, ince kıyım var, kelle-paça var, hem tam, hem yarım baş var, biyruuuuunnnnnnnn… Sorun samırsaklasak da mı içsek samırsaklamasak da mı…
HDP destek vercek sayın Nesin. HDP
Yorum tarafından Umut — Aralık 20, 2015 @ 11:16 am