Ahmet Nesin's Blog

Ağustos 27, 2016

GİTMENİ İSTEMİYORUM, BİZİMLE KAL ERDOĞAN!..

Filed under: Uncategorized — ahmetnesin @ 6:18 am

GİTMENİ İSTEMİYORUM, BİZİMLE KAL ERDOĞAN!..

 

Ben yazılarımın başlıklarını 1-2 gün önceden size duyuruyorum ya, bir aklı evvel de başlığı ciddiye alıp bana verip veriştirmişti dün gece. Sanırım arkadaşlarından biri benim ironi yaptığımı söylemiş olmalı ki uyarısı silinmişti sabah. Esasında ironi yapmıyorum, kalmasını istiyorum Erdoğan’ın da nedenim değişik. Kalmasını istememim nedeni ülkeyi iyi yönetmesinden değil, kendisinin gitmek istemesinden.

Yazdığımı tekrar okuyunca esasında bana da karmaşık geldi, o yüzden çok net bir şekilde açıklamaya çalışacağım Erdoğan’la olan derdimi.

ABD’nin Erdoğan’ı defterden sildiğini yazdığımda esasında ortalık onun açısından güllük gülistanlık gözüküyordu. Dediğim dedik, çaldığım düdük diyen havalarla konuşma yapıyor, etrafı bu kadar rahatsız etmediğini sanıyordu. Arasıra barış dediğinden, AB’ye yaklaşır gibi yaptığından, kimilerine istediklerini verdiğinden içmeden sarhoş olmuş bir Erdoğan vardı karşımızda. Onun tek dayanağı ne istedilerse verdikleriydi esasında. Sorun işte burada patlak verdi.

Önce ne istedilerse alanlar Erdoğan’a o kadar yaklaşmıştı ki, o kadar iç içelerdi ki, hemen hemen yaptıklarının alayını biliyorlardı. Esasında bunun için casusluk yapmalarına gerek yoktu, istediklerini alanlar bunları bilmek zorundaydı ki, bu bilgileri saklasınlardı. Çünkü bu kişiler, bakandı, müsteşardı, MİT’ti, emniyet müdürüydü, savcıydı, hakimdi, belediye başkanıydı, anlayacağınız, ben, sen ve oydu.

Erdoğan bu durumdan rahatsız olmaya başladı, bir akşam nasıl olduysa düşünürken –kendini oldukça zorlamış olmalı- etrafında verdiklerinin dışında kimse olmadığını gördü. Onlar dışındakilere baktı, ya CHP’li ya MHP’liydiler. Gerçi onlar ayarında HDP’liler de vardı ama bunu düşünmek bile istemedi. Anlayacağınız bakanlıklarda görev verebileceği AKP’li bir kişi bile olmadığını gördü.

O zaman yapacak tek şansı kalıyordu, ne istedilerse istemeden verdiklerini temizlemek ve yerine hiçbişey vermediği gibi hapse attırdıkları Ergenekon ve Balyoz ekibini yanına almak. İşe dersanelerle başladı, ufak bir sorunla başladı, çünkü tepkiyi merak ediyordu Erdoğan. Kendisi anidenbire zengin olduğundan dersanelerden gelen parayı ölçemedi, okulunu bitirse de son sınıf şüpheli olduğundan olmalı ticaretini hesaplayamadı. Hesaplayamadı, çünkü Erdoğan sadece kendi ticaretini düşünecek karakterde doğmuş ve yetişmiş bir kişilik.

İşte olan oldu, Erdoğan hakkında hırsızlık iddiaları saçıldı ortaya, ne kadar inkar etse de korku dağları sardı, ses kayıtları her tarafa saçıldı. Erdoğan zaten barış girişimlerinin kendisine oy olarak dönmediğini anladığından beri böyle bir sorun olmadığına karar vermiş, Dolmabahçe mutabakatında açıklama yapan bakan ve partililerini yalancı çıkarmıştı.

Artık her şeyden kurtulmak için kararlarını tek başına almalıydı, o yüzden bence en inandığı Ahmet Davutoğlu harcanmalıydı, bütün suçlar Kürtlerin, sosyalistlerin, Fetullahın, Davutoğlu’nun, Arınç’ındı esasında.

İşte bu durumda Ergenekon’a yani adı başka bişey de olsa derin devlete teslim oldu ve olan oldu. Kürdistan’da akıl almaz katliam böyle başladı. Ondan sonra olanları zaten biliyorsunuz. Askeriyeye yaptığı katliamdan dolayı hesap vermeme sözü verdi, yasa çıkardı. Darbe girişimindeki 6 saatlik boşluğu hiç anlatamayacak bir şekilde insanların öldürülmesine göz yumdu.

Son nokta olarak Suriye’de IŞİD’i vuracağım ayağıyla Kürtlere saldırmaya başladı. Bu Türkiye’nin ciddi bir savaşın içine girmesi demektir. Erdoğan kendisini kurtarmak için debelenirken, Ergenekon’un yada bildiğimiz ismiyle derin devletin FETÖ’den tehlikeli olduğunu anlayamadı.

İşte şimdi gelelim yazının başlığına, ne demek istediğime. Erdoğan, bu şekilde devam edersen gidişin senin bile tahmin ettiğinden kötü olacak, durum onu gösteriyor. Bunun nedeni çok açık, şimdi de derin devlet ne isterse vermeye başladın, öncesinde de dizginler senin elinde değildi, şimdi de değil. Onların dediğine yada istediğine mırın kırın edersen başına gelebilecekleri tahmin bile etmek istemem, bunun deneyimlerini yaşadı bu toplum. O yüzden, bence her yere maydanoz olan cumhurbaşkanlığı yerine sadece gereklerini yerine getiren cumhurbaşkanı ol, yoksa bu ülke altından kalkamayacağı bir duruma doğru gidiyor.

Sen yargılanmak istemeyebilirsin, paralarını kaptırmak istemeyebilirsin ama sırf bunlardan dolayı faşizmin ve rasizmin son noktasına geldiğinde yanıtını bulursun. Bunun için çok çalışman gerekmiyor, 2 uzman sana 15 dakika sadece Türkiye’de değil, dünyada neler olduğunu anlatsa bile yeter. Anlayacağın Erdoğan, sadece Türkiye değil, dünya da sana dur demeden normale dön. Yoksasını anlatmama gerek yok, Menderes’i düşün, Saddam’ı, Kaddafi’yi düşün, aralarında fazla fark yok ve hiç de sevindirici değil.

Sen bu şekilde gitmeye koşma Erdoğan, koştukça ülkeyi daha da çok batırıyorsun, kalmaya çalış, bizimle kal Erdoğan…

 

 

 

Yorum Yapın »

Henüz yorum yapılmamış.

RSS feed for comments on this post. TrackBack URI

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

WordPress.com'da Blog Oluşturun.

%d blogcu bunu beğendi: