SÜTTEN ÇIKMIŞ AKP KAŞIKSINIZ ABDULLAH GÜL!..
Adını ne koyarsanız koyun, ister Madımak katliamı, ister Sıvas olayları, sonunda biz bu faciayı çok ağır yaşadık. Davalar görüldü, cezalar verildi, kimileri kaçtı, kaçanlar ve arananlar yurt dışında dendi, bunlardan biri Sıvas’ın göbeğinde öldü, böyle bişey Türkiye’de hiç olmazmış gibi aydınlarımız “Aaaaaa nasıl olur ama yani…” dediler, falan feşmekan…
12 Eylül darbesinden bikaç yıl sonra Türkiye’de ve aydınların bir kısmında bişeyler olmaya başladı, darbe öncesi cinayet işleyen ülkücü ve dincileri “Değişti” diye lanse etmeye başladılar.
Bunların başında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli geliyor. Hem partiye genel başkan olduktan sonra hem de DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit’le hükümet kurarken “Bahçeli değişti…” diye bizi ve kendilerini kandırmaya başladılar. Bahçeli değişikliğe hemen ayak uydurdu ve başkan olur olmaz ülkücülere “Beyaz çorap giymeyin, tırnaklarınız temiz olsun, bıyıklarınız da sarkık olmasın…” dedi. Aydınların “Değiştiler” demesi ve MHP’nin de bunu kabul etmesi esasında eski suçlarını kabul etme anlamına geliyordu, olsun, değişmişlerdi. Kimse 12 Eylül öncesi Devlet Bahçeli’nin arabasının bagajında yakalanan 2 otomatik tüfeği sorgulamadı, zaten 12 Eylül de sorgulamamıştı, o yüzden arabasının bagajında 2 otomatik tüfek yakalanan biri parti başkanı olabilirdi, değişmişti nitekim.
Daha sonra sıra o partiden ayrılıp BBP’yi kuran Muhsin Yazıcıoğlu’na geldi. O da 12 Eylül öncesi işlenen cinayetler için “Devlet bizi kullandı…” diyerek esasında kendisinin ne kadar demokrat olduğunu anlatmaya çalıştı. Yazıcıoğlu öldüğünde Libre-el-al ekibi ağıt yakmaya başladı, çünkü o da değişmişti, o kadar emri veren unutulmuştu, derin devlet yaptırmıştı da sanki kendileri ellerinde tuz koşa koşa gidip arkadaşlarımızı öldürmediler, bunca cinayetten yargılanan birisi de değiştiğine göre parti başkanı olabilirdi. Madımak Oteli’nde kurtulanlar Aziz Nesin’in koruma polisi olmasaydı BBP binasına geçemeyip öleceklerdi. Silah zoruyla geçince onlar da aslan demokrat oldu, Madımak’ta kurtulanları BBP kurtarmış oldu. Libre-el-al aydınımsılar bunları bilmiyor muydu, bal gibi biliyordu ama onlar da değişmişti.
Sıra geldi Abdullah Gül’e, o da zaten AKP kurucusu olduğundan değişmiş olmalıydı. İlk değişikliğini aynı davada yargılandığı Necmettin Erbakan olayında gösterdi. Erbakan parayı iç etmekten ceza aldı, Gül o dönem milletvekili ve daha sonra cumhurbaşkanı olduğundan yargılanamadı ama davanın sanığıydı. Cumhurbaşkanı olunca elindeki af yetkisiyle hem dava hem de dava arkadaşını affetti.
Bu değişimi çok sevdiler, zaten libre-el-al aydınımsılar da kendilerini destekliyordu. Sıvas davası biraz gümbürtüye gitti, kaçanlar için zamanaşımı yasası uygun görüldü. İşte olan bu zamanaşımı yasasından sonra oldu, değişen sorumsuz ama yetkili Abdullah Gül Devlet Denetleme Kurumu’na talimat vererek Sıvas olayının incelenmesini istedi.
Neyi araştıracaklar, bu işi derin devletin yaptırdığını, “Allah-u ekber” çığlıklarıyla oteli yakıp, insanları katledenlerin esasında masum olduğunu, onların kullanıldığını, asla ve asla adam öldürmeyeceklerini araştırıp kanıtlayacaklar. Hatta “O dönemde başbakanımız kadın olmasaydı daha fazla ölüm olabilirdi, yatın kalkın Tansu Çiller’e dua edin…” bile diyebilirler. Tansu Çiller de değişti zaten, başbakanlığı zamanında annesinin parasını yastığının altında bulduğundan beri değişti, ne araysa yalılar aldı, ye ye bitmiyor.
İyi de, ben de, Zeynep Altıok da, Mazlum Çimen de, Nilgün Türker de, Sibel İpekçi de, Pervin Buldan da, alayımız derin devleti biliyoruz. Ama bişey daha biliyoruz, sizler bu derin devletle seve seve çalıştınız, bilerek insanları öldürdünüz yada göz yumdunuz.
Şimdi sıra Madımak’a geldi, siz değiştiniz, Bahçeli de, Erdoğan da ellerinde urganlarla idamı geri istiyor, değişen değişene, ya idam olur da geri gelirse, Madımak davasında idama mahkum edilenler asılırsa, en iyisi siz bu katliamı da, davayı da olmamış sayın, alayı derin devletin işi, sizler sütten çıkmış AKP kaşıksınız…
gülle erdoğan iyi polis-kötü polisi oynuyorlar bu aralar,,,bu araştırma kuruluyla madımak katliamını alevi dernekleri ve pkk provakasyonuna atfedecekler,,adamlar tansuyu bile duygusal ana motifiyle akladılar,,tabii ki sivasın dincilerini,hizbucularını aklarlar,,hatta 30000-40000 sivaslı ağzı salyalı dinciyi yangını söndürmekle,ağzındaki salyaları örnek göstererek,uğraştıklarını iddia edecekler,,,
Yorum tarafından mehmet tükel — Aralık 4, 2012 @ 10:24 am
dedim. Şimdi daha açık söylemek istiyorum: -Türkiye’de; iyi veya kötü, karanlık veya aydınlık, tamamen bu ülke için düşünen ve uygulayan, tamamen bu ülkenin kendi dinamikleriyle oluşmuş bir derin devlet yapılanması yoktur. Kendini derin devlet diye satmaya çalışan birtakım birimler ve kurumlar vardır ama bunların bazıları tamamen, bazıları kısmen kokuşmuş ve derin çete halini almıştır. Derin çetelerimizin bazıları tamamen veya kısmen yabancı gizli servislerin denetimine girmiştir.
Yorum tarafından Can-C Eye Drops — Aralık 8, 2012 @ 3:59 am
Nuri Gündeş: Efendim bu bence bu insanlar zaten yani sayın Zeybek şey etmesin, bunlar Alperenler diye bir gruptanmış galiba. Şimdi bazı insanlar bulundukları partiyi veya vs. nin dışında Türk-İslam sentezini daha değişik biçimde değerlendiriyorlar. Bu karşımıza çıktı. Bu değerlendirmelerin sonucunda bir kafadar insan, içlerinde bir tane de elebaşı ya işte şunu öldürelim diye karar veriyor ama bunun arkasında böyle demin söylediğim gibi çok organize bir güç aramam benim yani bugüne kadar 50 senelik tecrübemle böyle bir şey aranması doğru değil ama şurada şu var; acemice bir olay. Mesela haber verilmiş, olabilir bugün basında yer aldı. Sayın efendim istihbarat şube müdürü üzerine almış her şeyi. Öbür taraf tamamen beraat etti kendilerine göre yani aklandılar ama ortada bir şey var. Ne var? Ogün Samast burada. Mademki bu adamı burada tespit ettiler, otobüse bindiğini. Bizim istihbarat kurallarımıza göre veya operasyonlarımıza göre yanına bir adam bindirilir, belki de yolda iner adam. İkincisi, Samsun’a niye götürüyorsun, Trabzon’a git. 10-15 gün her şeyini, muhaberatını, konuşmalarını, irtibatlarını tespit et. Bugünde arkasında şu vardı, bu vardı efendim derin devlet vardı gibi …… yol açacak her şey ortadan kalkar ama bu istihbarat kurallarına göre yapılmamış. Neden yapılmamış onu bilemiyorum, yapılmamış. Biz öyle yapmıyoruz. Mesela Ankara’dan birisi geliyor, bir adam bindiriyoruz. Belki şeyle gider yolda. Onun bence bir aksaklık var yani böyle bir şey yok.
Yorum tarafından idebenone — Aralık 11, 2012 @ 9:07 pm
Neyi araştıracaklar, bu işi derin devletin yaptırdığını, “Allah-u ekber” çığlıklarıyla oteli yakıp, insanları katledenlerin esasında masum olduğunu, onların kullanıldığını, asla ve asla adam öldürmeyeceklerini araştırıp kanıtlayacaklar. Hatta “O dönemde başbakanımız kadın olmasaydı daha fazla ölüm olabilirdi, yatın kalkın Tansu Çiller’e dua edin…” bile diyebilirler. Tansu Çiller de değişti zaten, başbakanlığı zamanında annesinin parasını yastığının altında bulduğundan beri değişti, ne araysa yalılar aldı, ye ye bitmiyor.
Yorum tarafından cataract eye drops — Aralık 25, 2012 @ 3:34 pm
Neyi araştıracaklar, bu işi derin devletin yaptırdığını, “Allah-u ekber” çığlıklarıyla oteli yakıp, insanları katledenlerin esasında masum olduğunu, onların kullanıldığını, asla ve asla adam öldürmeyeceklerini araştırıp kanıtlayacaklar. Hatta “O dönemde başbakanımız kadın olmasaydı daha fazla ölüm olabilirdi, yatın kalkın Tansu Çiller’e dua edin…” bile diyebilirler. Tansu Çiller de değişti zaten, başbakanlığı zamanında annesinin parasını yastığının altında bulduğundan beri değişti, ne araysa yalılar aldı, ye ye bitmiyor.
Yorum tarafından NAC eye drops — Aralık 28, 2012 @ 7:10 pm
Neyi araştıracaklar, bu işi derin devletin yaptırdığını, “Allah-u ekber” çığlıklarıyla oteli yakıp, insanları katledenlerin esasında masum olduğunu, onların kullanıldığını, asla ve asla adam öldürmeyeceklerini araştırıp kanıtlayacaklar. Hatta “O dönemde başbakanımız kadın olmasaydı daha fazla ölüm olabilirdi, yatın kalkın Tansu Çiller’e dua edin…” bile diyebilirler. Tansu Çiller de değişti zaten, başbakanlığı zamanında annesinin parasını yastığının altında bulduğundan beri değişti, ne araysa yalılar aldı, ye ye bitmiyor.
Yorum tarafından silver price — Ocak 1, 2013 @ 11:23 pm
12 Eylül Darbesini yapan Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya’nın yargılanması, İstanbul 10.Ağır Ceza Mahkemesi’nde 365 sanığın yargılandığı davada içlerinde Eski Kuvvet Komutanlarının da bulunduğu birçok Generalin mahkum olması, Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un İnternet Andıcı davası kapsamında tutuklanması, daha sonrada İnternet Andıcı dosyasının Ergenekon Davası ile birleştirilmesi, 28 Şubat Soruşturması kapsamında Çevik Bir ve avanesinin tutuklanması ilk bakışta, yargının derin devletin üzerine güçlü bir şekilde gittiğinin delili olarak değerlendirilebilir.
Yorum tarafından gold account — Ocak 3, 2013 @ 6:41 am