SANA HDP’Yİ ANLATAYIM ATAOL BEHRAMOĞLU II…
Dünkü yazımdan dolayı olumlu yada olumsuz çok tepki aldım. Tepkilerde bişey dikkatimi çekti, yazının sonunda eleştirinin devam edeceğini yazmama karşın, tek tümceyle mi Behramoğlu’nu eleştirdiğimi soranlar vardı. Yazıyı okumasa anlarım ama yazıyı okumasına karşın son tümceyi es geçmesini anlamıyorum.
Neyse, gelelim Behramoğlu’nun sonraki tümcesine, Behramoğlu “Sadece anlamsız mı? Bu çağrı gizli bir tehdit de içeriyor: Eğer HDP’ye oy vermezsen, demokrat değilsin. Ulusalcısın, şusun busun. Biz bu filmi Cumhurbaşkanlığı seçiminde, onun da öncesinde anayasa referandumu oylamasında görmedik mi? Cumhurbaşkanlığı seçiminde HDP Eşbaşkanı’nın konuşmalarından pek etkilenerek ya da zaten bu konuda baştan kararlı olarak ona oy verenler, bugün saray görünümlü gecekondusunda oturmakta olan kişi cumhurbaşkanı olarak parlamentoya girerken, oy verdikleri kişinin onu ayakta alkışladığını gördüklerinde acaba ne hissettiler? Dahası, verdikleri oylarla bugünkü cumhurbaşkanının seçilmesine katkıda bulunduklarını düşünüp bir özeleştiri yaptılar mı? Hiç sanmam. Çünkü bunu yapmış olsalar, şu andaki konumlarında bulunmazlar, biraz daha düşünme gereği duyarlardı.” diye devam etmiş…
Biz kimseye parti olarak “Partimize oy vermezsen ulusalcısın, demokrat değilsin…” demedik. Demokrasiyi bunu demeyecek kadar biliyoruz, en azından yaşını başını almış bizler demokrasinin ne olduğunu unutmadığımızdan böyle bişey söylemeyiz.
Sanırım senin hafızanda bir sorun var Atatol Behramoğlu. Anayasa referandumu sürecinde HDP henüz kurulmamıştı bile. O dönem BDP ayrı tavır aldı –ki ben onlarla aynı tavırı alarak oy vermedim- diğer sosyalist arkadaşlar değişik tavırlar aldı. Senin gibi “Hayır” diyenler de vardı, “Yetmez ama evet” diyen arkadaşlarımızda. Biz o dönemi birbirimizi kırmadan yazılı olarak eleştirerek geçtik ve bu olgunluk daha sonra bizi HDK ve HDP çatısı altında biraraya getirdi.
Ama esas unuttuğun başka bişey var ki bu ciddi bir hafızasızlığı öne çıkartıyor, doğrusu üzüldüm senin adına. HDP cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce CHP’yle ciddi görüşmeler yaptı. CHP’ye Rıza Türmen ismi bizim tarafımızdan önerildi ve bu durumda seçime parti olarak girilmeyeceği söylendi. Kendi aramızdaki toplantı yada sohbetlerde değişik isimler üzerinde de duruldu. Mesela ben Altan Öymen’in adını önerenlerden biriydim.
Anlayacağın Recep Tayyip Erdoğan senin dediğin gibi bizim yüzümüzden saray görünümlü gecekondusunda oturmuyor, CHP’nin aldığı karar yüzünden oturuyor.
Şimdi gelelim demokratlığa Ataol Behramoğlu. Senin mantığına göre biz de parti olarak şeriatçı Ekmeleddin İhsanoğlu’na oy vermeliydik. Önümüzde 2 aday vardı, 2 şeriatçı, biz hangisini seçseydik sana ve senin gibi düşünenlere göre demokrat olacaktık Behramoğlu.
O dönemde karşılaşsaydık ve ben sana Erdoğan’a oy vereceğimi söyleseydim, sen de bana İhsanoğlu’na oy vereceğini söyleseydin, birbirimizi ne adına eleştirebilirdik? Hangimiz demokrat olacaktık, hangimiz birbirimizi suçlayacaktık ve ne adına yapacaktık bunu?
İstersen bir terazi koyalım, Erdoğan legal bir partinin genel başkanı –ki ben bu tip partilerin varlığına bile karşıyım-, ama Ekmeleddin İhsanoğlu anayasamıza göre Türkiye’nin üye olmasının bile yasak olduğu bir örgütün başkanı.
Gelelim Demirtaş’ın Erdoğan’ı ayakta alkışlamasına. Birincisi bu bir kural sorunu ve bu kuralı koyan biz değiliz. İkincisi 2 aday yarışmış ve biri kazanmış. Kazanmış bir adayı sevmek zorunda değilsiniz ama insanlık adına tebrik edersiniz. Senin mantığın uluslar arası bir boks maçında yenilenin seremonide rakibini tersleyip dövmeye çalışmasına benzer ki, bunu çocuklar bile yapmıyor günümüzde.
Neyse, yazıya yarın devam ederiz, dün de dedim ya, okurlar bütün gün sayfalarca senin yanlışlarını okumak zorunda değil, devamını özlesinler biraz
Açıkçası Sayın Aziz Nesin neler demiş daha da yazarsanız çok sevinirim. Onun söyledikleri bizim için kıymetlidir, Her yeni duyduklarım beni çok mutlu ediyor. İnandığım yazarların gerçekten inandığım insanlar gibi olmasından gurulanıyorum. Sayın Ataol Behramoğlu’nu da şahsen çok severim. Şiirlerini severim, geçmişte dostlarıyla, kızıyla, ailesiyle kurduğu şairsel duygusallığını severim ancak, git gide yükselen faşist tavrı beni benden ediyor. Yazılarınızın devamını bekliyorum. Saygılar.
Yorum tarafından Tonya — Nisan 13, 2015 @ 8:10 am
Yazısının tamamını, gerçeklikten ve nesnellikten uzak,acayip derecede küstahca bulduğum gibi, hdp ye oy verecek binlerce insana hakaret etmesine ve aşağılamasına nasıl bir anlam vermeliyiz neyin sancısı tutmuş anlayamadım.hdp klibinin cumhuriyet’te başlığa çekilmesine gösterdiği tahammülsüzlük ve sahiplenerek yaptığı akıldanelik bile başlı başına demokrasi anlayışı ile nasıl sorunlu olduğunun ifadesi kanımca.
Yorum tarafından mersinmar — Nisan 13, 2015 @ 9:22 am
Ayakta alkışlamasını en çok eleştirenlerden biride benim…Tamam tebrik etsinde bu kadar taraftar görüntüsü çizmeseydi dedik ne yalan söyleyelim…Ekmeleddin konusunda yerden göğe haklısın…Bende bu yüzden protesto edip oy moy vermedim hiçbirine…Tabii Tayyip’in işine yaradı o ayrı…
Yorum tarafından aybasoglu — Nisan 13, 2015 @ 10:44 am
Alkislamanin diger yonu de protestodur unutmayalim
Yorum tarafından Aysel Eroğlu — Nisan 17, 2015 @ 3:55 pm
O ayri dediginiz nokta nelere sebep oldu hic dusundunuz mu ?? O vrrmediginiz oy nedeniyle rahat uyudunuz mu ?
Bunu yazarken hic cekinmediniz mi ?
Hakikaten merak ediyorum…
Yorum tarafından Can — Mayıs 15, 2015 @ 7:55 pm
Çok güzel bir anlatım olmuş
Yorum tarafından yusuf — Nisan 13, 2015 @ 11:36 am
Sayın Behremoğlunun yeri ülkenin tek ırkıçı partisi olan Perinçekler partisi. Lütfen bu yolu öneriniz.
Yorum tarafından nec — Nisan 13, 2015 @ 5:44 pm
Sayın Nesin; Herkesin bir kırılma noktası vardır. Bunu Ataol Behramoğlu için görmek beni üzdü…
M. Şükrü Güner
Yorum tarafından M. Şükrü Güner — Nisan 13, 2015 @ 10:41 pm
Hala arkasındaki silahlı güçle toplum üzerinde baskı oluşturan bölgesel etnikçi bir patinin devamı HDP’yi ulusal düzeye çekme girişimlerini desteklerken ona karşı çıkanları ulusalcı diye suçlayan anlayışta demokrasi aramak nasıl bir demokratlık anlamak mümükün değil. HDP Siyasi parti olsaydı İmralıdan emir almayı, aday listesi ni PKK ya onaylatmayı kabul etmezdi önce. Bir dikta korkusundan kaçarken başka bir diktatörün kucağına atlamak bu olsa gerek..:)
Yorum tarafından Sarp — Nisan 15, 2015 @ 8:28 am
HDP nin Türkiyelileşmek istemi, % 10 barajına rağmen siyasi Parti olarak TBMM de temsil arzusuna karşı düşünceleriniz; Bugüne kadar sürdürülen yanlış politikaların bir devamıdır. Parlamento içinde yer alan bir HDP mi, yoksa Parlamento dışında kalan bir HDP mi? sorusuna cevabınız ikincisi ise; Sözün Bittiği yerdesiniz. Üzüldüm.
Yorum tarafından M. Şükrü Güner — Nisan 16, 2015 @ 9:43 pm
Eleştirilerinizi haklı buluyorum ama Gezi sürecinde HDP’nin açık bir şekilde süreci desteklememesi bir soru işareti değil mi sizce. Bu konuda ne düşünüyorsunuz..
Bir önceki yazınızda Aziz abinin 3 ciltte kalan anılarından söz etmiştiniz.
Aziz Nesin’in “ünlü” sanatçılar tarafından yalnız bırakıldığını, gözleyenler iyi bilir. Bir kahraman olarak hep tek başına mücadele etti neredeyse. Herkes koptu yarıştan, Aziz abi hiç tek başına direndi. Onun gibi bir sanatçıyı hiç göremedik, göremeyeceğiz… Özlüyoruz…
Sizi Aziz abinin anılarıyla sevgi ile selamlıyoruz. Yaptıkları bize bir aydının nasıl olması gerektiğini anlatan canlı bir örnektir.
O yüzden sağda-solda demokrasi kahramanı olarak geçinip; demokrasinin en temel kuralı olan seçme-seçilme hakkına bile tahammül edemeyip, neredeyse “barajları kaldırın çıkmasın bu zındıklar” diyecek kadar ileri giden aydınlarımıza diyecek bir söz bulamıyorum.
Aziz Abiyi tekrar ve tekkrar incelesinler. Aydınlanmanın erkeni geçi olmaz.
Yorum tarafından selcukc — Nisan 16, 2015 @ 11:07 am
HDP yi “ırkçı bir Parti olarak niteleyenler, Onun Türkiyelileşme girişimini, %10 luk barajı geçmesini istemeyenler seçimlerdeki oyların tahlilini bilmiyorlar. Barajı aşamayan bir HDP den, sonuçta en çok faydalanacak olan AKP dir. Ayrıca bir Siyasi Parti olarak TBMM inde temsil edilme istemine karşı çıkmak demokratik bir tavır değildir. Bu düşüncede olanlar iyi düşünsünler. Ben onları “Ulusalcı” olarak nitelemiyorum. Ama kime hizmet ettiklerini sormak istiyorum…
Yorum tarafından M. Şükrü Güner — Nisan 19, 2015 @ 8:44 pm
Eyy Ahmet Efendi ben sana o oy verecegin HDP, senin demokratik haklarini AKP ye sattiginda bu sozlerinin hesabini soracagim…
Umarim beni haksiz kilarsin ama kilmaz isen benim sana edecegim 1-2 sozum olacak… Bakalim hangi yuzle cevap vereceksin o zaman…
Yorum tarafından Can — Mayıs 15, 2015 @ 7:53 pm
Eyy can efendi, seçimler geçti. Barajı aştık. Koalisyon için de akp-chp adı geçiyor. Demirtaş, akepeye içeriden ve dışarıdan destek vermeyceğiz dedi. Nerdesin? Cevap vereceğin yüzünü merak ettim de…
Yorum tarafından sertaç — Haziran 13, 2015 @ 12:53 am